Türk Telekom Meydanı boş buldu, Türkiye'nin geleceğini ipotek atına almaya mı çalışıyor?
- Telekom görevini yapacak diye ortalığı birbirine katıyor. 20 megabit internet geliyormuş. Vatandaşın kazanılmış hakkı zaten kaliteli şekilde internete hızla girebilmek. Bu sebeple halkın parası ile yapılan kurum özelleştirildi.
Devlet olarak değil de özel sektör olarak hızla gerçekleştirilsin diye. Yapılacak olan ne peki? Telekom’un asli görevi 20 megabit hızında internetle bağlantının sağlanması. Peki devamı ne? Ya da devamında ne denmek isteniyor ya da önümüzdeki günlerde ne ya da neler ipotek altına alınmak üzere bir yazılı altyapı oluşturuluyor?
“Telekom interneti uçuracak” başlıklı haberin devamına bakalım. 20 megabitin üstünde bir hızla internet bağlantısının yanı sıra canlı sayısal TV yayını (Broadcast TV), isteğe bağlı içerik teslimi (Video on Demand), IP telefon ve yüksek kalitede video konferans gibi hizmetleri sunabileceği kaydedildi.”
Ne demek bu sizce? 1. ben artık Türksat’lığa soyunacağım. 2. aynı zamanda geleceğin frekansı olan net ip sisteminin tüm frekanslarını ben dağıtacağım.yanı ulaştırma bakanlığına soyunacağım. 3. gsm gibi bir sistemle tüm voip yapısını da elime alacağım. 4. Microsoft ya da bir yazılımcı firma olarak da video konferans sistemini de ben yönlendireceğim. 5. aynı zamanda oyun konsol sistemini de ben yönlendireceğim.
İlginç hiç kimseden ses çıkmıyor bakanlık da dâhil. Yani bir Allahın kulu demiyor ki tabiî ki sen yatırım yapacaksın. İnternet altyapısını geliştireceksin. Sözleşmen de anlaşman da bu.
Hem de o kadar hız la yapacaksın ki 2008 de halk senin bu verdiğin hizmete ihtiyaç bile duymayacak yapmazsan. Çevirecek çanağı uyduya senin vereceğim dedin hizmeti başka yerden alacak. Hem de havadan ve daha ucuza.
Peki, Telekom ne yapmaya çalışıyor bugünden hala hazır olmadığı bir teknolojiyi sahipmiş gibi anlatırken. Üstelikte onun şu an sahip olduğu alt yapı ile yapacağım dediklerini bahsettiği milyonlarca doları harcamadan yapanlar varken.
Gayet basit, hedef, şu an büyük firmalarca projelendirilen, orta ölçekli bir kısmı tarafından da hayata geçirilen işleri bugünden isimlerini değiştirerek ipotek altına almak.
Nasıl mı? Video on Demand, diyerek sanki streaming ten yani youtobe diye ünlenenden farklı bir şey yapacakmış gibi ortaya koymaya çalışmak, triple play diye isim vermek, dünyada var olan; play station, xbox, game box a farklı bir misyon yüklenmiyor. Ama bu usulle ipotek çalışmaları başlıyor. sky pe zaten yayında voip olarak. Cetan system yayında hem full screen kaliteli kesintisiz TV ve kaliteli radyo olarak. Daha ne sağlanacak. Orta ölçektekiler çekilsin diye yapılmış intibası veren bu açıklamalara devlet, konu ile ilgili çalışma yapmaya çalışan, küçük ve orta ölçekli firmalar prim vermezse, problem kalkar.
Devletten başka kimsenin frekans tahsisinin yerine ikame edilebilecek bir konuda yetkisi olmamalı.
Kısacası, Telekom’un görevi kesintisiz ve hızlı erişimi ağlamak. Yukarda bahsettiğimiz işler için yatırım yapıyoruz demek, yarın devletimize bak bu kadar yatırım yaptım, artık bunların da haklarını bana verirsin, lisansları ve hizmetleri ben veririmin başlangıç kapısı olmasın.
Veya “bak daha Önce basın açıklaması yapmıştım, siz de bir şey dememiştiniz, şimdi Avrupa mahkemelerine konuyu getiririm”in alt yapısı olmasın. Devletim uyanık olsun. Teknoloji tekeli oluşturulmasın herkes işine baksın. Türkiye’nin ayağa kalkma vakti gelmiştir ve bu da bireysel veya kurumsal teknolojik geliştirmelerle olacak. Milyar dolarlar yerine, milyon dolar yatırımlarla hem de.
Daha sonra gidilmesi muhtemel Avrupa Mahkemelerine. “Niyetiniz bu değilse yolunuz açık olsun tabii, o zaman bu zanlardan dolayı özrümü kabul edin derim”… Testi kırılmadan. 200 milyar dolardan bahsediyoruz. Aman ha!
Devlet olarak değil de özel sektör olarak hızla gerçekleştirilsin diye. Yapılacak olan ne peki? Telekom’un asli görevi 20 megabit hızında internetle bağlantının sağlanması. Peki devamı ne? Ya da devamında ne denmek isteniyor ya da önümüzdeki günlerde ne ya da neler ipotek altına alınmak üzere bir yazılı altyapı oluşturuluyor?
“Telekom interneti uçuracak” başlıklı haberin devamına bakalım. 20 megabitin üstünde bir hızla internet bağlantısının yanı sıra canlı sayısal TV yayını (Broadcast TV), isteğe bağlı içerik teslimi (Video on Demand), IP telefon ve yüksek kalitede video konferans gibi hizmetleri sunabileceği kaydedildi.”
Ne demek bu sizce? 1. ben artık Türksat’lığa soyunacağım. 2. aynı zamanda geleceğin frekansı olan net ip sisteminin tüm frekanslarını ben dağıtacağım.yanı ulaştırma bakanlığına soyunacağım. 3. gsm gibi bir sistemle tüm voip yapısını da elime alacağım. 4. Microsoft ya da bir yazılımcı firma olarak da video konferans sistemini de ben yönlendireceğim. 5. aynı zamanda oyun konsol sistemini de ben yönlendireceğim.
İlginç hiç kimseden ses çıkmıyor bakanlık da dâhil. Yani bir Allahın kulu demiyor ki tabiî ki sen yatırım yapacaksın. İnternet altyapısını geliştireceksin. Sözleşmen de anlaşman da bu.
Hem de o kadar hız la yapacaksın ki 2008 de halk senin bu verdiğin hizmete ihtiyaç bile duymayacak yapmazsan. Çevirecek çanağı uyduya senin vereceğim dedin hizmeti başka yerden alacak. Hem de havadan ve daha ucuza.
Peki, Telekom ne yapmaya çalışıyor bugünden hala hazır olmadığı bir teknolojiyi sahipmiş gibi anlatırken. Üstelikte onun şu an sahip olduğu alt yapı ile yapacağım dediklerini bahsettiği milyonlarca doları harcamadan yapanlar varken.
Gayet basit, hedef, şu an büyük firmalarca projelendirilen, orta ölçekli bir kısmı tarafından da hayata geçirilen işleri bugünden isimlerini değiştirerek ipotek altına almak.
Nasıl mı? Video on Demand, diyerek sanki streaming ten yani youtobe diye ünlenenden farklı bir şey yapacakmış gibi ortaya koymaya çalışmak, triple play diye isim vermek, dünyada var olan; play station, xbox, game box a farklı bir misyon yüklenmiyor. Ama bu usulle ipotek çalışmaları başlıyor. sky pe zaten yayında voip olarak. Cetan system yayında hem full screen kaliteli kesintisiz TV ve kaliteli radyo olarak. Daha ne sağlanacak. Orta ölçektekiler çekilsin diye yapılmış intibası veren bu açıklamalara devlet, konu ile ilgili çalışma yapmaya çalışan, küçük ve orta ölçekli firmalar prim vermezse, problem kalkar.
Devletten başka kimsenin frekans tahsisinin yerine ikame edilebilecek bir konuda yetkisi olmamalı.
Kısacası, Telekom’un görevi kesintisiz ve hızlı erişimi ağlamak. Yukarda bahsettiğimiz işler için yatırım yapıyoruz demek, yarın devletimize bak bu kadar yatırım yaptım, artık bunların da haklarını bana verirsin, lisansları ve hizmetleri ben veririmin başlangıç kapısı olmasın.
Veya “bak daha Önce basın açıklaması yapmıştım, siz de bir şey dememiştiniz, şimdi Avrupa mahkemelerine konuyu getiririm”in alt yapısı olmasın. Devletim uyanık olsun. Teknoloji tekeli oluşturulmasın herkes işine baksın. Türkiye’nin ayağa kalkma vakti gelmiştir ve bu da bireysel veya kurumsal teknolojik geliştirmelerle olacak. Milyar dolarlar yerine, milyon dolar yatırımlarla hem de.
Daha sonra gidilmesi muhtemel Avrupa Mahkemelerine. “Niyetiniz bu değilse yolunuz açık olsun tabii, o zaman bu zanlardan dolayı özrümü kabul edin derim”… Testi kırılmadan. 200 milyar dolardan bahsediyoruz. Aman ha!
0 yorum:
Yorum Gönder