Google, Fiber İnterneti Kablosuz Dağıtacak!

İnternet ve yazılım dünyasının popüler markası Google, günümüz teknolojisinin en hızlı internetlerinden fiber altyapısını kablosuz olarak sunmaya hazırlanıyor!

Selfie Nedir? Selfie Türkçe Karşılığı Nedir?

Selfie nedir. Selfie çılgınlığı nasıl başladı? Gerek Türkiye’de gerekse de dünyada adından sıkça söz ettiren “selfie” çılgınlığının sosyal nedeni nedir? Sosyal medya uzmanı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, açıkladı.

Samsung Galaxy Note 4 Teknik Özellikleri ve Fiyatı

Samsung Galaxy Note 4 yeni akıllı telefonunu tüm dünyaya tanıttı. Apple ve sony'in yanı sıra yeni bir akıllı telefon'da Samsung'tan geldi. Samsung Galaxy Note 4 almayı düşünenler için Samsung Galaxy Note 4 teknik özellikleri ve fiyatı ile karşınızda Note Edge!

Facebook'ta açılan otomatik videolar nasıl kapatılır?

Facebook kullanıcıları hesaplarına giriş yaptıklarında otomatik olarak açılan videolar yüzünden hem intenet hızları yavaşlamakta hem de istemediği halde zaman kaybetmekte. Peki bu özelliği nasıl kapatabiliriz?

TÜRKSAT 4A Uydu Kurulumu ve Kanal Arama

Türkiye televizyon kanallarını yeni frekanslara taşıdı. Peki frekans ayarlamaları nasıl yapılacak? İşte kanal kanal televizyon frekansları...

31 Ocak 2012 Salı

Evrim Solmaz Beyaz Show'u Kırdı Geçirdi

Kanal D ekranlarının sevilen programlarından Beyaz Show'un bu haftaki konukları Umutsuz Ev Kadınları dizisinin güzel oyuncuları Songül Öden, Evrim Solmaz, Bennu Yıldırımlar, Ceyda Düvenci, Özge Özder ve Murat Dalkılıç'dı.

PROGRAMA EVRİM SOLMAZ DAMGASI

Beyaz'ın konukları arasında en çok dikkat çeken isim ise Umutsuz Ev Kadınları'nda Zeliş karakterini canlandıran Evrim Solmaz oldu. Konuşması ve hareketleriyle herkesi şaşırtan Solmaz'a ünlü şovmen Beyazıt Öztürk program boyunca takılmadan edemedi. Beyaz, başarılı oyuncunun hareketleri karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek; "Sen gerçek misin Evrim" şeklinde bir yorumda bulundu.

"NE İÇTİN EVRİM"

Canlı yayınların anında değerlendirildiği platform haline gelen Twitter alemine de Evrim Solmaz damga vurdu. Solmaz'ın ilgin hareketleri için en çok atılan tweet, "Canlı yayına çıkmadan önce ne içtin Evrim" oldu.

28 Ocak 2012 Cumartesi

Charlie Chaplin Kimdir?

Charlie Chaplin 16 Nisan 1889 tarihinde doğmuştur. İngiliz sinema yönetmeni, oyuncu ve yazar olan Cherlie Chaplin’in asıl adı Charles Spencer Chaplin olmakla beraber, yarattığı “Şarlo” (Charlot) karakteri ile özdeşleşmiş ve öyle anılmıştır.

Londra’nın fakir bölgelerinden birinde doğup büyüyen Chaplin, 1913′ te gittiği ABD’de sinemaya başlamıştı. 1914′teki ilk filmi Making A Living ‘in ardından çekilen Kid Auto Races in Venice filminde bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan “Şarlo” tiplemesini yarattı. Takip eden yıllar içinde aralarında The Immigrant (1917), The Adventurer (1917) gibi ünlü filmlerinin de bulunduğu altmıştan fazla kısa filmde oynayarak yeni gelişmekte olan sinemanın da etkisiyle dünya çapında görülmemiş bir üne kavuştu. 1918 yılında çektiği A Dog’s Life filmi ile uzun metrajlı filmlere de başlayan Chaplin, Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve D. W. Griffith ile birlikte kurdukları United Artists film şirketinin ortağı olduktan sonra Altına Hücum, Şehir Işıkları, Büyük Diktatör, Asri Zamanlar, Sirk ve Sahne Işıkları gibi başyapıtlara imza attı.

Filmlerinde dönem koşulları için imkânsız görülebilen mizansenlere, koreografilere ve akrobatik hareketlere yer veren Chaplin, komedi sinemasının bütün örneklerini sonuna kadar korumakla birlikte, heyecanın ve hareketin asgari düzeye çekildiği sahnelerinde ise dramatik yapısını sergileyebilmiştir. Popülist yaklaşımlara, hiçbir zaman benimsemediği bazı yönetim biçimlerine ve teknolojiye yönelik ağır eleştirilerini ise yine bu komedi tarzının içinde eritmiş ve sessizce seyirciye ulaştırmayı bilmiştir.

Yarattığı ‘modern palyaço’ Şarlo ile dünya üzerinde filmlerinin gösterildiği her ülkede insanların hayranlığını toplamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşlığını reddetmesi sebebiyle bu ülkede kendisine yönelik olarak başlatılan karalama kampanyası; kendisinden bir hayli genç olan kadınlarla yaptığı dört ayrı evlilik, bir dönem kendisine açılan babalık davası, The Immigrant filminde bir ABD memurunu tekmelediği sahne ve son olarak Altına Hücum filmindeki bazı sahnelerin komünizm propagandası olarak yorumlanması gibi olayların etkisiyle sözde bir başarıya ulaştı ve Chaplin’in ABD’ye girmesi yasaklandı. Bunun üzerine karısı ve çocuklarıyla birlikte hayatının sonuna kadar yaşayacağı İsviçre’ye yerleşen Chaplin, ancak 1972 yılında Oskar Özel Ödülü’nü almak için yıllar sonra ABD’ye geri döndü. Takip eden yılda City Lights adlı filme bir kez daha Oscar ödülünü kazanmıştır. 1975 yılında 86 yaşında iken İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth tarafından şövalye unvanına layık görülmüştür.

Charles Chaplin(Şarlo), 16 Nisan 1889′ da Londra’nın fakir semtlerinden biri olan East Lane, Walworth’ ta doğdu. Charlie’nin henüz o üç yaşına bile gelmeden ayrılan annesi ve babası müzikhollerde ve çeşitli tiyatrolarda çalışan profesyonel sanatçılardı. Sahne adı Lily Harley olan annesi Hannah Harriet Pedlingham Hill (1865-192Shades profesyonel olarak ilk sahneye çıkışını 19 yaşında yapmıştı. Annesi ve -başka babadan doğma- kardeşi Sydney Chaplin ile birlikte Londra’nın fakir semtlerinde çeşitli evlerde büyüyen Chaplin’ in yaşamı, ruhsal dengesizlikler yaşayan annesinin durumunun kötüye gitmesi ile zorlaştı. Anne Hannah, 1894′teki bir sahne performansı sırasında sesini kaybetmiş ve hemen ardından yaşadığı ekonomik zorlukların da etkisiyle psikolojik sorunları hız kazanmıştı. Onun bir rehabilitasyon merkezine yatırılmasının ardından çocukları Charlie ve Sydney, metresiyle birlikte yaşayan babaları Charles Chaplin Sr. ‘nin yanına yollandı. Charlie ve Sydney bu dönemde dönemde Kennington Road School’ a gönderildiler. Charles Chaplin Sr, henüz 37 yaşındayken üstesinden gelemediği alkolizm nedeniyle, oğlu Charlie on iki yaşındayken, hayatını kaybedecekti.

Rehabilitasyon merkezinden çıktıktan kısa bir süre sonra Hannah’ nın hastalığı yeniden nüksedince çocuklar bu sefer genel olarak workhouse olarak adlandırılan ve oldukça kötü koşulları ile bilinen bakımevlerinden birine yollandılar. Londra’nın doğusundaki Lambert adlı bölgede bulunan bu bakımevindeki günler annesi ve kardeşinden ayrı kalan ve yaşı bir hayli küçük olan Charlie için hayli güç geçmişti. Chaplin’ in Walworth ve Lambert’te geçirdiği bu yoksulluk günleri onda derin izler bırakacak ve ileriki yıllarda filmlerinde seçtiği mekan ve konularda sık sık kendini gösterecekti.

Sydney ve Charlie daha sonra aileden gelme yetenek ve alışkanlığın da etkisiyle tiyatrolarda ve müzikhollerde çalışmaya başladılar. Chaplin ciddi anlamdaki ilk sahne tecrübesini The Eight Lancashire Lads adlı grupta çalışırken yaşadı.

Hannah çocukları tarafından ABD’ye getirildikten yedi yıl sonra 1928′de Hollywood’da yaşamını yitirdi. Babaları farklı olan Charlie ve Sydney’in, anneleri Hannah üzerinden 1901 doğumlu Wheeler Dryden adlı bir kardeşleri daha vardı. Dryden, annesinin ruhsal rahatsızlıkları nedeniyle babası tarafından Hannah’ dan uzak tutulmuş ve Kanada’da yetiştirilmişti. 1920 ortalarında annesini görmek için ABD’ye giden Dryden, daha sonraları kardeşleri ile film projelerinde çalışmış ve Chaplin’in asistanlığını yapmıştır.

Sydney Chaplin’in 1906′da dönemin ünlü Fred Karno kumpanyasına katılmasının ardından Chaplin de, 1908′de onu izleyerek bu topluluğa katılmayı başardı. Chaplin gezici Karno kumpanyası ile 1910 – 1912 arasında ABD’ye turneye çıktı. İngiltere’ye dönüşünden sadece beş ay sonra yine Karno ile birlikte 2 Ekim 1912′de yeniden ABD’ye gitti. Bu seferki turda, daha sonra Laurel ve Hardy ikilisinden Stan Laurel’i canlandıracak olan Arthur Stanley Jefferson ile birlikte çalıştı ve aynı odayı paylaştı. Bir süre sonra Stan Laurel İngiltere’ye dönerken, Chaplin ABD’de kaldı ve Karno ile turneye devam etti. 1913′teki bir gösteri sırasında Mack Sennett’ ın dikkatini çekince onun sahibi olduğu Keystone Stüdyoları ile bir anlaşma yaparak onun ekibine katıldı. Böylece 2 Şubat 1914′ te Henry Lehrman yönetmenliğinde sessiz bir film olan Making a Living adlı tek makaralık filmde rol alarak yeteneğini tam anlamıyla gösterebileceği sinemaya adım atmış oluyordu. Chaplin; iddalı tavırları ve bir İngiliz olmasından kaynaklanan yabancılığı ve bağımsız karakteri nedeniyle başta Mack Sennett tarafından şüpheyle karşılansa da kısa süre içinde yeteneğini kanıtlayıp yerini sağlamlaştırdı. Keystone ile birlikte çalıştığı bir yıl boyunca 35 filmde rol alan Chaplin hızla ünlü oldu.

Chaplin 1916′da Mutual film şirketiyle (Mutual Film Corporation) bir seri komedi yapımı için anlaştı. On sekiz aylık süreçte on iki film ürettiği bu dönemde yaptığı filmler, sinemanın en etkili komedi filmleri arasında yerini almıştır. Chaplin daha sonra Mutual ile geçirdiği dönemin kariyerindeki en mutlu dönem olduğunu söylemiştir.

1918′de Mutual ile anlaşmalarının sona ermesi üzerine Chaplin kendi film şirketini kurdu. Kendi şirketiyle çektiği filmlerden bazıları şunlardır: A Dog’s Life (191Shades, Pay Day (1922), Shoulder Arms (191Shades, The Pilgrim (1923), The Kid (1921), A Woman of Paris (1923), The Gold Rush (1925), ve The Circus (192Shades.

Sesli film döneminden sonra kendisinin en büyük filmi kabul edilen City Lights (Şehir Işıkları) (1931) filmini yaptı.

21 Ocak 2012 Cumartesi

Yalan Söyleyen Kadın Nasıl Anlaşılır?

Yalan söylerken insanlar kendilerini ele verecek davranışlarda bulunurlar.

Yüze dokunma:

Söylediklerinin yalan olduğunu gizlemek isteyenler sürekli yüzüne dokunuyor, burnunu kaşıyor, ağzını eliyle kapatıyor ve sık sık dudaklarını ısırıyor.

Yapay gülümseme:

Doğal gülümseyenlerin gözlerinin içi gülerken, yalancıların yüzünde yapay bir gülümseme beliriyor.

Gözünü kırpıştırma:

“Gözler kalbin aynasıdır” sözünün doğruluğunu yalan söyleyenler bir kez daha ispatlıyor ve sık sık gözlerini kırpıştırıyor.

Gözlerini kaçırma:

Göz kontağı da kuramayan yalancılar göz göze gelince hemen başını çeviriyor. Sürekli kapıya bakan bu kişiler yalanı söyledikten sonra kaçıp gitmek istiyor.

Tereddüt:

Yalan söyleyen insan detaylarını kafasında kuramadığı için tereddütte kalıyor, konuşması yavaşlıyor, cevap verirken uzun süre düşünüyor.

Ayağını yere vurma:

Yalan söyleyenler ayaklarını sürekli yere vuruyor, kıpırdatıyor ve sandalyesinde sallanıyor.

Kollarını kavuşturma:

Yalan söyleyen insan hemen kendini korumaya geçiyor ve kollarını kavuşturuyor.

Tik sergileme:

Yalan söyleyen insan her zamanki davranışlarından uzaklaştığı için tiklerini kontrol edemiyor.

Utangaçlığı Nasıl Yenersiniz?

Bakışların size yöneldiğini hissettiğiniz an yüzünüzün kızarmasına karşı koyamıyorsanız, utangaçlık sorunuyla nasıl baş edeceğinizi bilmelisiniz.
Kendinize şu soruyu sorun: Spot ışıkları altında kaldığınızda gerilim yaşıyor musunuz?

Elbette spor ışıklarından kastımız, sahneye çıkmak değil. Tek başınıza göz önüne çıkıp, tüm dikkatlerin üzerinizde yoğunlaştığı anlardan bahsediyoruz. Bunlar, sizin için baş edilmesi mümkün olmayan, heyecandan titremenize engel olamadığınız anlar mı? Bir an önce oradan sakin bir odaya geçmek ve rahatlamak mı istiyorsunuz?

Bu sorulara yanıtınız “evet” ise ancak sesli olarak dile getirmekten çekiniyorsanız, korkmayın, yalnız değilsiniz. Çünkü dünyada pek çok insan utangaçlık derdinden muzdarip. Ve elbette o pek çok insan, bu çekingenlik sorununu yemek için mücadele ediyor. Kabuğu kırmak bir sihirli değnek dokunuşuyla mümkün değil elbette. Biraz zaman, çaba ve değişim için istek gerektiriyor. Bir de tabii Pudra.com’un verdiği ipuçlarını takip etmek…

Sizi neyin utangaç hissettirdiğini bulun

Birilerinin seyirci olarak sizi izlediği bir yerde mi utangaç hale geliyorsunuz? Yeni bir beceri öğrenirken mi? İnsanlar etrafınızı sardığında ve sizi suçladığında mı? Hiç kimseyi tanımadığınız bir yerde yalnız başınıza kaldığınızda mı?

Tam olarak hangi düşüncenin sizi utangaçlığa sevk ettiğini tespit edin. Bu düşünceyi aklınızdan çıkarmak için, “ben” öznesini kullanarak kendi kendinize bazı cümleleri tekrarlayın. “Ben bunu yapabilirim”, “Benim bazı önerilerim var” gibi. “Utangaç bir çocuk”tan daha fazlası olduğunuzu gösterin etrafa.

Kendine güveninizi inşa edin

Bir topluluk önündeyken, nasıl göründüğünüz, sesiniz ya da elbisenizden ziyade; ne bildiğinizi, ne yapabildiğinizi ve neyi başardığınızı düşünün. Çevrenizdeki herkesin birtakım eksiklikleri olabildiğini düşünün. Onların problemleri onları utandırmazken sizinki neden sizi utandırsın?

Gözlerinizi kapatın ve hangi durumda utanabileceğinizi gözünüzde canlandırın. Zihninizdeki gözler, kendinize güveninizi inşa edecektir. Bunu sık sık tekrarlayın. Çok aptalca görünebilir fakat kendine güven oluşturmak için bunun çok etkili bir yöntem olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Sporcular yeteneklerini geliştirmek için gözde canlandırma yöntemini kullanırken, siz neden kullanmayasınız?

Vücut dilinizi geliştirin

Vücut dilinize açık ve dost canlısı özelliği yerleştirin. Gülümseyin ve göz kontağından kaçmayın. Tanımadığınız biri de olsa bir başkasının gözünün içine bakıp küçük ama içten bir gülümseme fırlattığınızda, hem sizin hem de karşınızdakinin günü güzel geçecektir. Gülümsemek, güzel bir diyalog başlatmak için de iyi bir yoldur. Buzlarınızı kırar ve yüz kaslarınızı gevşetir.

Dik durma ve net konuşma pratiği yapın. Dik durmak, etrafa, kendinize güven duyduğunuz izlenimi verir. Net konuşmak ise utanma potansiyelini ortadan kaldırmaya yardımcı olur; mırıldanma ve çok sessiz konuşma sorununu yenmenize destek olur.

Gülmekten korkmayın

Komik bulduğunuz şeylere gülün. Ciddi görünme isteğinizi bir takıntı haline getirip kendinizi sıkmayın. Unutmayın, gülmek, rahatlamanıza yardımcı olur.

Yeni arkadaşlar edinin

Normal zamanlarda konuşacağınızı tahmin etmediğiniz insanlarla konuşun. Ortak ilgi alanlarınız olan, dolayısıyla paylaşacağınız bir şeyler bulabileceğiniz insanlarla arkadaş olmaya çalışın. Samimi bir diyaloğu başlatmak için basit cümlelerle giriş yapabilirsiniz: “Ne kadar hoş bir çanta, nereden aldın?” ya da “Dışarısı çok güzel, değil mi?” gibi.

İlginç deneyimler yaşayın

Hayal bile edemediğiniz ilginç alanlara girmeyin deneyin. Gerçekten sizin için sıra dışı olabilecek şeyler yapın. Paraşütle atlamak gibi…
Peki, bu kadar abartılı olması şart değil. Ama birileriyle sohbet ederken anlatabileceğiniz, ilginç hikayeler yaratmak için bir şeyler yapın.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamak, kendinizi yetersiz hissetmek, bundan ötürü de daha utangaç hale gelmeniz için size zemin hazırlar. Dolayısıyla kendinizi sadece kendi koşullarınız içinde değerlendirin.

Her kural uymak için değildir

Biraz kuralların dışına çıkmaktan, kabuğunuzu çatlatmaktan zarar gelmez. Mükemmeliyetçi kişililiğinizin size ördüğü duvarları zorlamazsanız gergin bir insan olmanız kaçınılmazdır. Kuralların dışına çıktığınızda insanların siz yadırgayacağını düşünerek kendinizi strese sokmayın. Hem fazla kuralcı insanlardansa daha eğlenceli ve heyecan verici olanlar daha çok sevilir. Bu, yaşadığımız hayatı daha heyecan verici yapar zaten. Kuralları sadece basit düzeyde takip edin. Mesela bir cenazede giydiğiniz kıyafetin abartılı olmamasına özen göstermek gibi.

Kaynak: pudra.com

20 Ocak 2012 Cuma

Çeşitli Bitkilerin Zayıflamaya Faydaları

Doğada bulunan çeşitli bitkilerin insan sağlığına da çeşitli faydası vardır.

Kekik

Sindirim sorunlarını tedavi edici etkiye sahip ve metabolizmayı hızlandırıyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra yorgunluktan şikâyet edenlere zindelik veriyor.

Civanperçemi

Tatlıya karşı iştahı keser, tokluk hissi verir. Tazelik veren lezzeti, ağır yemeklerin tadını hafifletir.

Biberiye

Sindirimi düzenler. İyi bir canlandırıcıdır, kan dolaşımını hızlandırır, cildi sıkılaştırır. Et yemeklerinde kullanılabilir.

Tere

Vücuttaki yağ yakımını hızlandırıyor. İnce yaprakları pişince acılaştığı için çiğ yemek gerekir. Ayrıca içinde birçok vitamin barındırır.

Sinameki

Kalın bağırsakta suyun emilmesini önleyerek müshil görevi yapar. Uzun süreli kullanımlarda bağırsaklarda yan etkilere yol açacağından idrar söktürücü özelliği bulunan rezene ve nane gibi bitkilerle desteklenmesi gerekiyor.

Balık otu

Bünyenin kimyasını hızlandırarak zayıflamaya destek olur. İçindeki maddeler tırnakları güçlendirerek saçlara parlaklık verir. Salata ve meyveli içecekler içinde kullanılabilir.

Atkuyruğu bitkisi

İdrar sökücü özelliğiyle biliniyor. Yağ dokularını eritmeye yardım eden bitki yaraların iyileşmesine de yardımcı oluyor. Fakat tüm idrar söktürücü bitkilerde olduğu gibi fazla dozda kullanılırsa böbreklere zarar verebilir.

Maydanoz

Metabolizmayı hızlandırarak bağ dokusunu güçlendiriyor. Maydanoz yemek ve çayını içmek, ödemlere ve vücudun su toplamasına karşı çok etkili bir yöntem olarak biliniyor.

Adaçayı

Zayıflamak isteyenler tarafından iştah kesici olarak kullanılıyor. Çay ve yemeklerde baharat olarak da kullanılabiliyor.

16 Ocak 2012 Pazartesi

İnternetin en çılgın fotoğrafları!

15 Ocak 2012 Pazar

YGS Başvurularında Ek Süre Sona Eriyor

ÖSYM'nin, sınav ücretini bankaya yatıran, ancak başvurusunu tamamlayamayan adaylar için tanıdığı ek süre doluyor.
ÖSYM'nin, YGS'nin 3-13 Ocak 2012 başvuru tarihlerinde sınav ücretini bankaya yatıran, ancak başvurusunu tamamlayamayan adaylar için tanıdığı iki günlük ek süre, bugün (15.01.2012) sona eriyor.

Bugün sona erecek süre, başvuru merkezlerinden başvuru yapacak adaylar için saat 17.00'de, başvuru merkezine gitmeden bireysel olarak internet aracılığıyla başvuru yapacak adaylar için saat 23.59'da sona erecek.

Adaylar 2012-ÖSYS kılavuzu ile aday başvuru formuna, ÖSYM'nin ''http://www.osym.gov.tr'' internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuzda, başvuru işlemleri, puanların hesaplanması, sınavların uygulanması, üniversiteye girişte

ikinci aşama sınavı olan Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor.

2012-2013 öğretim yılında yükseköğretimin tüm lisans ve ön lisans (sınavsız geçiş dahil) programlarında öğrenim görmek isteyen adaylar 2012-ÖSYS'ye başvuracak.

YGS, 1 Nisan 2012 Pazar günü gerçekleştirilecek.

İngilizce Parçayla Çıkmamız Utanç Verici

Ünlü şarkıcı Kıraç, olay açıklamalar yaptı. Eurovison'a İngilizce parçayla çıkmamızı eleştirdi. 'Türkçe'ye koca bir tokat atıyoruz' dedi.

Eurovision'da mutlaka Türkçe parça seslendirilmesi gerektiğini söyleyen Kıraç, "Eurovision'a İngilizce parçayla çıkmamız çok utanç verici. Türkçeyi satıyoruz! Resmen onları etkilemek için yabancı parçayla çıkıyoruz. Bu Türkçe'ye koca bir tokattır!

1'inci Olmamız

Sertab Erener'in İngilizce bir şarkıyla birinci olması da çok utanç verici bir olay. Bundan 20 sene sonra baktığımızda yüzümüz kızaracak. Eurovision bir amatörler yarışması olmalıdır. Ben asla katılmayacağım. Bu sene katılacağı söylenen Can Bonomo'yu ilk duyduğumda tanımadım. İnşallah sonuç herkes için hayırlı olur" diye konuştu.

6 Ocak 2012 Cuma

Azer Bülbül, otel odasında ölü bulundu

Tekin ATAY - Soner ÖZCAN / ANTALYA (AHT)

Yaklaşık 20 gündür Antalya'da bir barda sahne alan ünlü sanatçı Azer Bülbül, kaldığı otel odasında ölü bulundu.

Antalya'nın Güllük Caddesi'nde faaliyet gösteren Max Taverna'da her gece 00.30-02.00 saatleri arasında sahne alan ve programı 10 Ocak'ta bitecek olan Azer Bülbül, kent merkezindeki bir otelde kalıyordu. Edinilen bilgiye göre dün geceki programının ardından sabaha karşı otele dönen ünlü sanatçı, bugün akşam saatlerinde kendisini arayan menajerinin telefonlarına cevap vermedi. Defalarca aramasına rağmen Bülbül'ün cevap vermemesi üzerine otele giden menajeri, ünlü sanatçıyı yatağında hareketsiz halde buldu.

Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri 43 yaşındaki sanatçının hayatını kaybettiğini belirledi. Otelde cumhuriyet savcısı ve polisin yaptığı incelemenin ardından Azer Bülbül'ün cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Kalp krizinden ölmüş olabileceği tahmin edilen Bülbül'ün kesin ölüm nedeni otopsi sonucunda netleşecek.