Google, Fiber İnterneti Kablosuz Dağıtacak!

İnternet ve yazılım dünyasının popüler markası Google, günümüz teknolojisinin en hızlı internetlerinden fiber altyapısını kablosuz olarak sunmaya hazırlanıyor!

Selfie Nedir? Selfie Türkçe Karşılığı Nedir?

Selfie nedir. Selfie çılgınlığı nasıl başladı? Gerek Türkiye’de gerekse de dünyada adından sıkça söz ettiren “selfie” çılgınlığının sosyal nedeni nedir? Sosyal medya uzmanı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, açıkladı.

Samsung Galaxy Note 4 Teknik Özellikleri ve Fiyatı

Samsung Galaxy Note 4 yeni akıllı telefonunu tüm dünyaya tanıttı. Apple ve sony'in yanı sıra yeni bir akıllı telefon'da Samsung'tan geldi. Samsung Galaxy Note 4 almayı düşünenler için Samsung Galaxy Note 4 teknik özellikleri ve fiyatı ile karşınızda Note Edge!

Facebook'ta açılan otomatik videolar nasıl kapatılır?

Facebook kullanıcıları hesaplarına giriş yaptıklarında otomatik olarak açılan videolar yüzünden hem intenet hızları yavaşlamakta hem de istemediği halde zaman kaybetmekte. Peki bu özelliği nasıl kapatabiliriz?

TÜRKSAT 4A Uydu Kurulumu ve Kanal Arama

Türkiye televizyon kanallarını yeni frekanslara taşıdı. Peki frekans ayarlamaları nasıl yapılacak? İşte kanal kanal televizyon frekansları...

14 Temmuz 2011 Perşembe

Ertuğrul Gazi (1188 - 1281)


ERTUĞRUL GAZİ (1188 - 1281)


Uç beyi olarak hüküm sürmüstür. Hükümranlik süresi Osmanogullari'nin en uzunudur. Babasi Gündüz Alp,annesi Hayme Ana (Haymana)dir.Babasinin ölümü üzerine Ertugrul Bey babasinin yerine geçti. Ailesinin bir kismi Ahlat'ta kaldi. Malazgirt Meydan Savasi'ndan sonra Kayi Boyu'nun bir kismi Ankara'nin batisindaki Karacadag yöresine yerlestirilmislerdir. Yassiçemen meydan muharebesinde Selçuklu Sultani Alaaddin Keykubat lehine yararliklar gösterdi. Selçuklu Sultani, Kayi Beyi'ne Bizans sinirinda 1000 kilometrekarelik bir topragi Bizans'a karsi siniri savunmak ve ileriye götürmek göreviyle verdi.13.asir ortalarinda Ankara'nin batisindan göç edip Sögüt ve Domaniç'i ele geçiren Ertugrul Bey idaresindeki Kayi asireti,400 çadir halkindan olusuyordu.Bugünkü Kütahya-Bursa-Bilecik illerinin sinirlarinin birlestigi bölgedeki topraklari beyligine “yurt” tuttu.Sögüt Kasabasi'nin fethinden sonra beylik merkezini Sögüt'e tasidi. Ölümünde Bizans'tan yaptigi fetihlerle topraklarini 4.800 kilometrekareye çikarmisti.

Osmanli Devleti'nin temellerini atan Ertugrul Gazi,Oguzlarin Kayi Boyu'na mensup olup Selçuklularin uç beyi degildir.Selçuklu Türkiyesi'nin Bizans sinirinin kuzey kesiminden sorumlu büyük uç beyleri olan Çobanogullari'na taabi olmustur. Ancak oglu Osman Bey 1300 yili basinda büyük uç beyi olup,artik dogrudan dogruya Selçuklu Sultani'na baglanmistir.

Oglu Osman Gazi'ye yaptigi vasiyeti ile alti asir boyunca ayakta kalacak olan bir devletin idarecilik ruhunun temellerini atmistir.Ölüm tarihi kesin olarak bilinmeyen Ertugrul Gazi'nin 90 yasindan fazla oldugu halde (1281-1288) tarihleri arasinda Sögüt'te vefat ettigi bilinmektedir. Türbesi Bilecik ili sinirlari içerisinde olan Sögüt Ilçesi'ndedir.

Sögüt ilçesi'nde her yil Ertugrul Gazi'yi anma törenleri yapilmaktadir.Orhan Saik Gökyay'in tesbitine göre Dede Korkut kitabinin önsözünde su kayit yer almaktadir:

“Korkut ata ayitti,ahir zamanda hanlik gerü Kayi'ya dege, kimesne ellerinden almaya,ahir zaman olup kiyamet kopunca. Bu dedügü Osman neslidür, isde sürilü gideyorur.”

7 Temmuz 2011 Perşembe

Vodafone VODEM ile OPENDNS kullanmak (Anlatım)

Vodafone'un Kendi uygulamasından (Mobile Connect ile)girince DNS'i otomatik olarak atıyor.

Çözümü :

YENİ Bİ YÖNTEM DAHA BULDUM ARKADAŞLAR!
Bu yöntemle Vodafone Mobile Connect üzerinden ayar yapıyoruz. Bağlantıyı kesip aşağıdaki resimlerde gösterilenleri sırasıyla yapalım...








Bu yöntemle eski sistemi alt edip, her seferinde tekrar DNS girmek zorunda kalmadan, direk olarak DNS problemlerini aşabilirsiniz.

5 Temmuz 2011 Salı

Osmanlı Ordusunu İnceleyen Alman Casus

Alman İmparatoru Şarklen'in Türkiye'deki elçisi tarafından "Dünyanın en güçlü ordusu" olarak tanımlanan Türk Ordusu, Birinci Viyana kuşatmasından önce Budapeşte önüne gelmiş, şehri kuşatmıştı.

Etrafta dolaşan şüpheli birini yakalayan askerler onu doğruca Başvezir İbrahim Paşa'nın huzuruna çıkardılar.

İbrahim Paşa ile o adam arasında şöy...le bir konuşma geçti:

"- Sen kimsin?"

"- Kral Ferdinand'ın subayyım efendimiz!"

"- Demek casusluk niyetiyle geldin... Peki, ne öğrenmek istersin?"

"- Görevim, ordunuz hakkında bilgi toplamaktı!"

"- Anlaşıldı... Şimdi var, istediğin bilgileri topla!.."

İbrahim Paşa, sonra da ilgililere dönüp emir verdi:

"- Bu casusa istediği herşey gösterilsin, sorduğu herşeye doğru cevap verilsin!"

Söylenenler yapıldı ve Alman subayı adeta misafir olarak ağırlandı.

Osmanlı ordugâhını baştan başa dolaşan casus subay gördükleri karşısında hayretini gizleyemiyordu. İşi bittikten sonra tekrar huzura çıkarılınca İbrahim Paşa'ya da durumu anlattı. İbrahim Paşa gülerek elini uzattı ve onu yolcu etti:

"- Haydi git, gördüklerini kralına anlat!.."

Osmanlıların kendi güçlerinden ne kadar emin olduklarını gösteren güzel bir örnek, değil mi?

Öyle bir örnek ki, dünyada eşi ve benzeri ne görüldü, ne de görülecek!

İşte büyük ordu, işte büyük devlet ve işte büyük devlet adamları!..

Osmanlı'nın Muhteşem Ordusu !

Avrupa Hıristiyanları, Papa'nın kışkırtması ile bir araya gelip, Osmanlı topraklarına saldırınca, Kanuni Sultan Süleyman Han ordusuyla sefere çıktı.

Ordu, ağır ağır hedefe doğru ilerliyordu. Yol dar olduğundan, ordu mecburen bağların içinden geçiyordu. Hava çok sıcaktı. Asker susuzluktan kıvranıyordu.

Çok güzel üzümleri bulunan bir bağdan geçerken, askerin biri dayanamayıp, bağdan bir salkım üzüm kopardı. Yiyerek biraz olsun susuzluğunu giderdi. Sonra da, asma ağacına, yediği üzümün çok üzerinde bir para bağlayarak, yoluna devam etti.

Çok geçmeden mola verildi. Bu esnada, kan ter içinde bir köylünün koşarak geldiği görüldü. Hıristiyan köylü ısrarla Padişah ile görüşmek istiyordu. Köylüyü Kanuni'nin huzuruna götürdüler.

Kanuni sordu:
- ”Nedir bu halin, kan-ter içinde kalmışsın? Bir şikayetin mi var?”

Köylü,
- “ Ben şikayet için değil, tebrik etmek için geldim. Askerleriniz bağdan geçtikten sonra, asmanın dalında bağlı bir çıkı gördüm. İçini açtığımda, para vardı. Dikkatli baktığımda, bir salkım üzümün koparıldığını gördüm. Anladım ki, koparılan üzümün parası olarak bırakılmış. Sizde böyle güzel ahlaklı asker olduğu müddetçe sırtınız yere gelmez. Sizi tebrik ederim!”

**********
Aynı ordu, Belgrat yakınlarında, yine mola vermişti. Askerler, susuzluklarını gidermek, abdest almak için çeşme arıyorlardı.

Bir manastırın yakınında bir çeşme bulup, ihtiyaçlarını giderirken, manastırdaki birkaç rahibe, askerlere yardım etmek için çeşmenin başına geldi. Kadınların geldiğini gören askerler, hemen çeşmenin başından çekilip, sırtlarını döndüler, kadınlara yan gözle bile bakmadılar.

Bu durumu uzaktan ibretle seyreden, Başrahib, hemen eline kağıt-kalem alıp, haçlı kumandanına şunları yazdı:

- ” Siz bu ordu ile nasıl başa çıkabilirsiniz? Bunlar kadına-kıza, mala-mülke önem vermiyorlar. Bütün mal ve mülklerini feda ederek, dinlerini yaymaya çalışıyorlar. Herkese karşı iyi davranıp, kimseye zulmetmiyorlar.
Ey Haçlı kumandanları! Siz “Onlardaki bu ahlakı bozmadan, ortadan kaldırmadan” onlarla mücadele ederseniz, canlarınızdan ve mallarınızdan mahrum kalacağınız açıktır. Kendinizi ölüme atmayınız!..”