Google, Fiber İnterneti Kablosuz Dağıtacak!

İnternet ve yazılım dünyasının popüler markası Google, günümüz teknolojisinin en hızlı internetlerinden fiber altyapısını kablosuz olarak sunmaya hazırlanıyor!

Selfie Nedir? Selfie Türkçe Karşılığı Nedir?

Selfie nedir. Selfie çılgınlığı nasıl başladı? Gerek Türkiye’de gerekse de dünyada adından sıkça söz ettiren “selfie” çılgınlığının sosyal nedeni nedir? Sosyal medya uzmanı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, açıkladı.

Samsung Galaxy Note 4 Teknik Özellikleri ve Fiyatı

Samsung Galaxy Note 4 yeni akıllı telefonunu tüm dünyaya tanıttı. Apple ve sony'in yanı sıra yeni bir akıllı telefon'da Samsung'tan geldi. Samsung Galaxy Note 4 almayı düşünenler için Samsung Galaxy Note 4 teknik özellikleri ve fiyatı ile karşınızda Note Edge!

Facebook'ta açılan otomatik videolar nasıl kapatılır?

Facebook kullanıcıları hesaplarına giriş yaptıklarında otomatik olarak açılan videolar yüzünden hem intenet hızları yavaşlamakta hem de istemediği halde zaman kaybetmekte. Peki bu özelliği nasıl kapatabiliriz?

TÜRKSAT 4A Uydu Kurulumu ve Kanal Arama

Türkiye televizyon kanallarını yeni frekanslara taşıdı. Peki frekans ayarlamaları nasıl yapılacak? İşte kanal kanal televizyon frekansları...

23 Kasım 2009 Pazartesi

Avea her yöne 500 veya Avea’ya 5000 bedava mesaj

Mesaj Kaygısına Son!

Beklenen faturasız hatlara özel SMS paketleri geldi sadece 39 kontöre yurtiçi her yöne 500 SMS veya Avea içi 5000 SMS kazanmak isterseniz hemen cep telefonunuzdan 5yuz veya 5bin yazıp 3900′e SMS gönderin. 30 gün boyunca kullanabileceğiniz hediye SMS’leriniz ile doya doya mesajlaşmanın tadına varın.

Paketinizin otomatik olarak yenilenmesini isterseniz paket satın aldıktan sonra EVET yazıp 3900'a SMS göndermeniz yeterlidir, böylece son almış olduğunuz paket hattınızda 50 ve üzeri kontör bulunduğu takdirde 30 gün sonunda otomatik olarak yenilenecektir.

Kullanım süresini 3900'a Bilgi yazıp SMS göndererek sadece 1 kontör karşılığında öğrenebilirsiniz. Hediye her yöne SMS'ler Avea, Turkcell, TurkTelekom ve Telsim'e doğru yapılan gönderiler için geçerlidir. Kurumsal ve Özel servislere doğru yapılan gönderiler kampanya kapsamı dışındadır. Kullanılmayan hediye SMS'ler 30 gün sonunda silinecektir.

21 Kasım 2009 Cumartesi

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

Diş ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada en önemli sağlık sorunları arasındadır. Ancak hayatı doğrudan tehdit etmediği için gereken önem verilmemektedir.

Ağız sindirim kanalının girişidir. Ağızdaki olumsuzluklar diş sağlığının bozulmasına, sindirimin olumsuz etkilenmesine yol açar. Ağızla aldığımız yiyecekler çiğnenip, tükürükle karıştırılarak yutulmaya ve sindirime hazır hale getirilirler. Ağız aynı zamanda konuşmaya yardım eder. Tat alma organı olan dilin; çiğneme, yutma, konuşma gibi çok önemli yan görevleri de bulunmaktadır.

Dişlerin besinlerin parçalanması, öğütülmesi görevlerinin yanı sıra konuşmada ve görünümümüzde önemli etkileri vardır. Dişleri eksilmiş kişilerin bazı sesleri çıkarabilmeleri zorlaşır, çiğnemede ve/veya ısırmada da zorluk olur. Dişlerin gelişim süreci içerisinde ilk çıkan süt dişleri, daha sonra yerlerini kalıcı dişlere bırakır.

Ağız ve diş sağlığında en önemli iki hastalık diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Diş eti hastalıkları kimi zaman diş yuvasının bulunduğu çene kemiğinin erimesine kadar ilerleyen bir etki yapabilir. Diş sağlığının bozulması vücuttaki diğer organları da etkileyebilir. Dişler neredeyse bütün sistemleri olumsuz etkileyen sürekli enfeksiyon odağı haline gelebilir ve kalp, böbrek, eklemler vb. yapılarda önemli sağlık sorunlarına yol açabilen enfeksiyonlara kaynaklık edebilir.

Ağızda ve dişlerde yapısal ve işlevsel herhangi bir bozukluğun olmaması, ağız ve dişlerin görevlerini tam olarak yapabilmeleri durumu “ağız ve diş sağlığı”nın varlığını gösterir.

1. Diş Çürümesi

YÜZ, GÖZ VE KULAK TEMİZLİĞİ

Her sabah yataktan kalkıldığında su ile yüzün yıkanması gerekmektedir. Gece uykudan önce, yüzün sabunla yıkanarak temizlenmesi yüz derisi üzerindeki günün kirini arındırır. Cildin doğal kimyasal yapısına uygun sabunlar yüz temizliği için tercih edilmelidir.
Çoğu zaman görme keskinliğinin kaybedildiği farkedilmeyebilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılmalıdır. Görme bozukluğu olanların gözlük yerine kontakt lens kullanması oldukça yaygındır. Bazı kişiler sadece göz rengini değiştirmek için estetik amaçlı kontakt lens kullanırlar. Kontakt lens kullanımında temizlik çok büyük önem taşımaktadır. Bu temizliğe ilk gün nasıl uyuluyorsa kontakt lens kullanıldığı sürece de aynı titizlikle uyulması gerekmektedir.



Bazen güzelliği daha belirgin hale getirmek için başta göz çevresi ve kirpikler olmak üzere makyaj amacıyla yüze sürülen çeşitli maddeler kullanmaktadır. Öncelikle bu maddelerin kaliteli olması çok önemlidir. Buna rağmen göz çevresinde ve yüzde mikrobik ya da allerjik sorunlarla karşılaşılabilir. Makyaj yapılıyorsa her akşam yatmadan önce muhakkak göz çevresinde ve yüzde kullanılan makyaj artıkları uygun krem ve solüsyonlar kullanılarak ya da su ve sabunla temizlenmelidir. Makyaj temizliğinde kullanılan malzemelerin niteliği de en az makyaj malzemeleri kadar önemlidir. Bu tür malzemeler yeterince kaliteli olmadığında cildin yıpranmasına, sivilce ve siyah noktaların oluşmasına hatta lekelenmelere yol açabilir.

Kulak temizliğinde kulak arkasının temizliği unutulmamalıdır. Kulak içine herhangi bir cisim sokulmamalıdır. Dış kulak yolunun zedelenmesi tehlikeli iltihaplanmalara neden olabilir.

Kulağa küpe takarken bunun kulakta allerji yapabileceği bilinmelidir. Bu nedenle kullanılacak küpelerin allerji yapma özelliği çok az olan altın ya da gümüşten yapılanları tercih edilmelidir.

Klipsi olmayan küpe kullananlar kulak memesinde delik açtırmaktadırlar. Bu deliği açarken kullanılan delici aracın ve peşi sıra takılan ip ya da halkanın mutlaka mikropsuz olması gerekir. Aksi takdirde kulak memesinde çok tehlikeli durumlara yol açabilecek iltihaplanmalar görülebilir. Ayrıca kulak memesine delik açılırken tek kullanımlık aletler kullanılmadığı taktirde bugün için çok yaygın hale gelmiş kan yolu ile bulaşabilen sarılık (hepatit B), AIDS (HIV) gibi, mikropların yol açtığı hastalıklara yakalanma tehlikesi vardır. Doğal olarak bu riskler kulak gibi vücudun başka yerlerine de takılan cildi delici takıların ve işlemlerin (dövme gibi) tümü için geçerlidir.

SAÇ TEMİZLİĞİ VE BAKIMI

Saçlar da baş derisinde bulunan kıl köklerinden uzayarak büyüyen kıllardır. Kıl köklerindeki bezlerden salgılanan maddeler yağlı yapıdadır.

Sağlıklı saçlara sahip olmak için düzenli biçimde yıkanmak gerekmektedir. Saçların fırçalanması dökülen saçlar, kir ve tozları uzaklaştırıcı işlev görmektedir. Normal bir saçın haftada en az bir ya da iki kez yıkanması gerekmektedir. Yağlı saçlar ise daha sık yıkanmalıdır. Saçlar temiz su ile iyice durulandıktan sonra kurutulmadan önce nazik bir biçimde taranmalıdır. Saçların kurulanmasında yumuşak bir havlu kullanılmalıdır. Kurulama işlemi de yumuşak olmalıdır. Eğer sert bir havlu kullanılır ya da çok şiddetli ovulursa saçların uçları çatallanabilir. Saçlar elektrikli kurutucularla kurutulabilir. Ancak kurutucunun saça çok yakın tutulmaması gerekmektedir. Bu durumda saçlı deri ve saçlar fazla sıcaktan olumsuz etkilenebilirler.

Saçların yıkanması için kullanılan sabunların ve şampuanların esasını kolay çözünebilir özellikteki yağ eritici bir madde oluşturur. Şampuanlara ayrıca koku, renk ve yoğunlaştırıcı maddeler eklenir. Bu ek maddeler saçlı deride tahrişe yol açabilirler. Piyasada bulunan şampuanlarda kullanılan bazı maddeler allerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle şampuan seçiminde, niteliği bilinmeyen maddelerden kaçınılmalıdır.

Saç diplerinde kepek varsa, sık sık çok sıcak olmayan su ve sabunla yıkamak yararlı olabilir. Saçlar bol su ile iyice durulandıktan sonra da kepeklenme önlenemiyorsa bir sağlık kuruluşuna danışılmalıdır. Hekim önerisi dışında saçlar için yararlı olduğu ileri sürülen maddeler güvenli olmayabilirler. Saç temizliğinde kişisel olarak kullanılan fırça ve taraklar sık aralıklarla sıcak sabunlu su ile yıkanmalı ve durulanmalıdır. Sağlık yararı dışında saçların temizlik ve düzeni, insanlar arasındaki ilişkilerde ve kendini iyi hissetmede etkisi olan olumlu dış görünüş açısından da önemlidir.

CİLT TEMİZLİĞİ

Vücuda ait kişisel temizlik ile pek çok hastalığın önüne geçilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse; ishalli hastalıklar, soğuk algınlıkları, cildin mikrobik hastalıkları, cildin mantar, uyuz ve bitlenme gibi parazitlerle oluşan hastalıkları ve bazı allerjik hastalıklar sayılabilir. Uygun vücut temizliği bir çok deri sorununu ve hastalığını önleyici ve ortadan kaldırıcı bir önlemdir.



Kişisel temizlik alışkanlıklarının önlediği diğer bir sorun vücut kokusudur. Vücut kokusu vücut yüzeyinde bulunan mikropların (bakterilerin) teri parçalamasına bağlı olarak meydana gelmektedir. Koku meydana getiren vücut bölgeleri öncelikle ayaklar, kıl köklerinin yoğun olduğu kasık ve koltuk altlarıdır. Her gün banyo yapılamadığı durumlarda koltuk altı önce sabunlu bir bezle, sonra su ile iyice silinmeli ve temizlenmelidir. Deri üzerine daha sonra bir deodorant veya ter önleyici uygulanabilir. Deodorantlar kokuyu sadece maskelerler. Bu nedenle temizlik aracı olarak değil, geçici bir uygulama olarak değerlendirilmelidirler. Giysilere sinen ter kokusu, beden temizliği yapılsa bile, aynı giysinin temizlenmeden tekrar kullanılması halinde kalıcı olur. Özellikle sık yıkanmayan kalın kazaklar kullanılırken bu nedenle özen gösterilmelidir. Vücudun terleme oranının artması kokunun da artması anlamına gelecektir. Ancak insan bir süre sonra kendi kokusuna duyarsızlaşır. Yoğun bedensel çalışma vücuttan çıkan ter miktarının artmasına neden olmaktadır. Bedensel etkinliği fazla olmadığı halde, bazı bireylerin ter bezi salgısı fazla olabilir. Bu durum ergenlik ve menapoz durumlarında özellikle ortaya çıkabilir.

HİJYEN NEDİR, NE ÖNEMİ VARDIR?

Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik önlemlerinin tümü hijyen olarak tanımlanır.

Her insan kendi temizliğinden sorumludur. Çocuk yaşlarda anne, baba veya öğretmenler tarafından çoğu zaman bizzat yapılarak öğretilen temizlik uygulamalarının, çocukluktan sonra bireyin kendisi tarafından yapılması gerekmektedir. Örneğin; tuvaletten sonra ve yiyeceklere dokunmadan önce ellerin yıkanması bir alışkanlık olmalıdır. Her gün yapılan işler arasında banyo yapma bir başka temizlik uygulamasıdır.

Temizliğin sadece görünür kirlenme olduğunda yapılması yeterli değildir. Örneğin; uykudan uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamalarıdır.

Su ve sabun olmadan temizlikten bahsetmek olası değildir. Gelişmiş toplumlarda kişisel temizlikte en fazla kullanılan malzemelerin başında su ve sabun gelmektedir. Bunun yanı sıra banyo süngerleri, lifleri, diş fırçaları, el ve ayak temizliği ile vücut temizliğinde kullanılan fırçalar, tırnak makası ilk akla gelen temizlik araçlarıdır. Bunların tümü başkalarıyla paylaşılmaması gereken, kişisel temizlik araçlarıdır.

Başta kişinin kendi sağlığı olmak üzere, başkalarının da sağlığını korumanın en önemli aracı temizliktir. Sadece beden temizliği değil, kullanılan her şeyi ve her ortamı temiz tutmak da temiz olmanın gereğidir.

SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ

Sağlıklı olmak, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir öğesidir. Sağlık genellikle kendiliğinden var olan bir durum olarak algılanır. Oysa sağlıklı olma uğrunda çaba gösterilmesi gerekir. Hatta bugünkü bilgilerimiz bize bu uğraşın daha doğum öncesi dönemde başlaması gerektiğini göstermektedir. Doğal olarak bu aşamada yapılması gerekenler, anne ve babalara düşmektedir. Olaya nesillerin sağlığı olarak bakıldığında, sağlığın ve sağlıksızlığın nesiller boyunca aktarılabileceği görülür. Anne ve babalar genetik özelliklerinin yanı sıra kendi sağlıklarına gösterdikleri özenle bebeklerine sağlık aktarabileceklerini bilmelidirler.

Sağlıklı bir yaşam için alınması gereken önlemlerin pek çoğu günlük yaşamımızda uygulamamız gereken küçük ve kolay çabalardan oluşur. Nerede olursa olsun günlük yaşamı düzenleyen bazı temel kuralların bilinerek uygulanması, sağlığın korunmasını ve diğer bireylerle paylaştığımız yaşamı kolaylaştırır. Bu kurallardan en önemli bazıları temizlik, sağlıklı beslenme, bedensel ve zihinsel çalışma, düzenli yaşam, sigara, alkol, uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden uzak durma, kazalardan korunma, sorunlarla başa çıkmada doğru ve uygun yöntemler kullanmadır.

Çoğunlukla günlük çabalarda hedefin mutluluk olduğu varsayılır. Oysa altta yatan asıl neden güvenlik duygusudur. Çünkü hayatta kalmayı sağlayan en ilkel dürtü korkudur ve güvenlik duygusu korkunun yatıştırılmasıyla ortaya çıkar. Kendimizi güvende hissedebilmemizin ilk koşulu ise bilmektir. Ancak bildiğimiz şeyi, bildiğimiz kadarı ile kontrol edebiliriz. İkinci basamaksa bilginin eyleme dökülmesidir. Bilgimizi davranışımıza yansıtamıyorsak bu bilgi bizim için huzursuzluk kaynağı olmaktan öteye geçemez. Bir sonraki aşama ise paylaşarak çoğaltma, yandaş oluşturmadır. Bunun için bilgimize dayanan doğru bulduğumuz davranışı kurallaştırmaya çalışırız. Toplum içindeki pek çok kural bu yolla oluşmuştur. Zaman içinde altta yatan bilgi evrimleştikçe kurallar da değişecektir.

Domuz Gribi İçin uzmanlardan Öneriler

Domuz gribi için duyulan şüpheler sonunda gidilecek ilk yer hastane değil sağlık ocağı olmalıdır. Buradaki sağlık yetkililerince gerek duyulduğu zaman hastalık riski taşıyan kişi hastaneye gönderilmelidir. Bu sayede hastane önündeki kalabalıklaşmalar önlenebilir.

Dünya Sağlı Örgütü (WHO) ya göre antiviral ilaçlar domuz gribi tedavisinde ve buna eşlik eden diğer hastalıkların tedavisinde kullanılmalıdır. Bunun dışında antiviral ilaçların koruyucu amaçla kullanılmaması gerekmektedir.

Domuz gribi hastalığından hayatını kaybeden kişi ile temas edilmemelidir. Ölen kişiyi cenaze için yıkama amaçlı olan temaslar ağız ve burun salgılarında olan virüsler halen tehlike unsuru oluşturacak durumdadırlar. Ancak ölü kişinin kefene sarılması ve cenaze töreni için hazırlanması hastalığın bulaşma sebebi olarak görülmeyebilir.

Hastalığın belirtileri genel olarak ortak özelliklere sahiptir. Fakat bu belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin; gribin en yaygın olarak bilinen belirtisi yüksek ateşlenmeler yaşlılar ve çocuklarda görülmeyebilir.

Domuz gribi aşısı kanser yapıyor

Fransa ve İngiltere domuz gribi aşısını hayvanlardan sonra ilk kez insanlar üzerinde denemeye başladı… Başladı ancak aşıyla ilgili öyle veriler elde ediliyor ki ortaya çıkan veriler şok ediyor…

Alman milletvekili Dr. Wolfgang Wodarg, “domuz gribi pandemisi korkusunun bir mizansen olduğunu” savunarak, deneme aşamasındaki domuz gribi aşısının muhtemel yan etkilerinden endişeli olduğunu belirtti.

Alman Bild gazetesinin haberine göre Avrupa Konseyi Sağlık Komitesi Başkanı ve Alman Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi olan dahiliye uzmanı Dr. Wolfgang Wodarg’ın sözleri kabusu körüklüyecek cinsten…

AŞIDA HAYVANSAL KANSERLİ HÜCRELER KULLANILIYOR

Domuz gribi kabusu dünyayı kuşatmayı sürdürürken Dr. Wodarg Almanya’da deneme aşamasında olan domuz gribi aşısının tehlikeli olabileceğine işaret etti, aşıda hayvansal kanserli hücrelerin kullanıldığını kaydetti.

EN UFAK HATA HASTAYA KANSERLİ HÜCREYİ BULAŞTIRIYOR

Alerji riskinin olup olmadığının bilinmediğini ifade eden Wodarg, bundan daha da önemli olarak, bu kanserli hücrelerin kullanımındaki en ufak bir hatada, aşılanan kişinin kanser olma ihtimali bulunabileceğini belirtti.

Dr. Wodarg, bu korkunç sözlerinin ardından yüreklere şu sözlerle su serpmeye çalışıyor: “Domuz gribinin diğer grip salgınlarından farkı yok. Aksine domuz gribindeki vaka sayısı diğer grip dalgalarındaki vaka sayısıyla kıyaslanırsa bunun devede kulak kalır. Bu ilaç endüstrisinin işi.”

Almanya’da deneme aşamasında bulunan domuz gribi aşısının uygulanmasından sorumlu olan Paul Ehrlich Enstitüsünün Başkanı Johannes Löwer de domuz gribi aşısının yan etkilerinin normal grip aşılarının yan etkilerinden daha ağır olabileceğini kaydetti.
Domuz gribi aşısı ABD’de 2000 kişi üzerinde denendi.

kaynak : internethaber

Domuz gribi nedir?

PARİS – Merkezi Cenevre’de bulunan Dünya Sağlık Örgütü’nune (WHO), gribin, kuş gribinin 2003′te tekrar belirmesinden bu yana en geniş çaplı yaygın hastalık riskini taşıdığını açıklaması, tehdidin boyutunu gösteriyor. Örgüt, domuz gribi virüsünün evrim geçirip çok daha tehlikeli hale gelebileceği uyarısında bulunmaktan da kaçınmadı.

Dünya genelinde sağlık yetkililerini alarma geçiren domuz gribi, bir solunum hastalığı. Virüs insanlara domuzlardan solunum yoluyla bulaşıyor. WHO’ya göre domuz yiyerek virüs kapma olasılığı bulunmuyor. Domuz gribi domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor. İnsandan insana, hapşırık, öksürük ve hatta ele bulaşması halinde tokalaşma yoluyla bulaşabilen domuz gribine karşı doğal bağışıklığımız bulunmuyor. Bilgisayar klavyesi gibi virüslü bir yerle temas ettikten sonra burna ve ağıza dokunulması da hastalığın yayılmasına neden olabiliyor.

Hastalığa A tipi H1N1 adlı virüsün daha önce hiç görülmemiş bir türü yol açıyor. Bu tür, insan, domuz ve kuş gribi virüslerinin karışımından oluşuyor. Domuz gribinin belirtileri bildiğimiz grip vakalarından pek farklı değil: Kuru öksürük, ani ateş, boğaz ağrısı, eklem ağırıları, üşüme, bitkinlik ve baş ağrısı. bunların dışında, aşırı kusmaya ve ishale neden olabiliyor. Yaygın grip tipleri, genelde yaşı ilerlemiş insanları hedef alırken domuz gribinde ölümcül seyreden vakalar ise daha çok 25-45 yaş arasındakilerde görülüyor.

20 Kasım 2009 Cuma

Yüzdeki Sivilcelerden Nasıl Kurtulunur

Yüzdeki sivilceden nasıl kurtulunur. (Sırasıyla yapın.)

1. ilk once tek tek hepsine igne batır
2. sonra güzelce bi kolonya ile sil
3. sonra bi kibrit yak
4. yansın hemen suya tut sakın soguk olmasın su
5. sonra yogurt sür sogusun
6. ondan sonra sarımsak bas kremle
7. tükür eline sür yüzüne asit etkisi yapsın
8. geçmedimi zımparala
9. olmadımı kola dök kurutma makinesiyle kurut
10. alçı sür kurut dökülsün hepsi
11. olmadı kuru temizlemeye götürr
12. eeeee geçmedimi dök kezzapı

Kesha



Kesha Sebert veya bilinen adıyla Kesha, ABD'li bir şarkıcıdır. Çoğu zaman "Ke$ha" olarak tanıtılan Kesha, 2007'den beri müzik dünyasında yer almaktadır. 2008 yılında Britney Spears'ın Circus albümünde yer alan "Lace and Leather" şarkısında arka vokalde yer alan Kesha, yine aynı yıl Katy Perry'nin liste başı şarkısı "I Kissed a Girl"ün video klibinde yer aldı. Kesha yine The Veronicas'ın "This Love" adlı şarkısının sözlerini yazdı.

2009 yılında Amerikalı rap şarkıcısı Flo Rida ile yaptığı Right Round adlı düet, Amerika'da bir hafta içinde 630,000 kez indirilerek, Amerikan müzik tarihinde bir hafta içinde dijital olarak en çok indirilen şarkısı oldu.

2012



Yapım: 2009 ~ ABD, Kanada
Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu, Dram, Gerilim, Psikolojik
Yönetmen: Roland Emmerich Senaryo:Roland Emmerich, Harald Kloser
Yapımcı: Roland Emmerich, Harald Kloser, Mark Gordon, Larry Franco, Ute Emmerich
Görüntü Yönetmeni: Dean Semler
Müzik: Harald Kloser
Dağıtım: Warner BrosFilmin
Süre: 2 saat 17 dk
Gösterim Tarihi: 13 Kasım 2009 (Türkiye)

2012 filminde, Maya'ların uzun hesabına göre 21 Aralık 2012 tarihinde büyük felaketlerle insan çağının sona ereceği inancını ele alıyor. 2012 yılı Mayalar için dünyanın sonu, Ruhlara göre foton kuşağına girip insanlığın bilinç atlayacağı tarihtir. 2012 aynı zamanda Nostradamus'un kehanetlerinin bittiği yıldır.



Burçlar ve İnternet

Hangi Burç İnternet'te Ne Yapar ?

Koç

Sevimli Koç burçları genelde messenger'da takılır. Koç burcu bayanı messenger’dan bir koca bulacağı hayaliyle yanıp tutuşa dursun tüm arkadaşlık sitelerinde koç burçlarını görmek mümkündür. Bir kere evde kaldıklarında kendilerinin sevilmediğine inanmış bir burçtur.

Dostlukları kuvvetli olsa da sanal dünyada mutlu yuvanın özlemi içerisinde yanıp tutuşur. Koç burcu kadınının messenger iletisinde “Meşgulüm börek yapıyorum” yazısını sıkça gördüğümüz gibi Koç burcu erkeğinin de ‘ne dinliyorum’ özelliğinde “Çelik- Benimle evlenir misin?” şarkısı sıkça duyulur.

Boğa

Boğa burcu msn’den pek tat almaz. Bunun yerine internette nefes almaksızın para kazanmanın yollarını arar. Kimi duyumlara göre Venüs’ün çekimi ile porno sitesi kurma ihtimalleri yüksek olan rivayetlere kurban gitmiş sabıkalı bir burçtur.

İkizler

İkizler burcu ise Zodyak’ın en kıl burcudur. Varsa yoksa forumlarda rep peşinde koşan sevilen sevimli bir burçtur. Değişkendir sohbet odalarında bir gün psikolog sonraki gün astrolog abartıp ürolog bile olabilir.

Yengeç

Eee artık yorulduk bu burcun duygusal krizlerinden. Msn aleminin en sulu göz Zodyağı’nın en karamsar burcudur. Gothic resimlerle avatarını süslerken space'sinde blog'unda hayata hep bir isyan hep bir dert yanma havası içine düşmüştür. Beklentileri sabittir. Bir gün bu sanal illetten kurtulacağına inanır.

Aslan

Tü tü tü maaşallah... Sanal alemin reel alemin en favori burcudur. Tü tü tü kırk bin kere maşallah... Aslan burcunu Google’da kendini ararken messenger iletisinde kendini överken messenger’ına kendi kendini ekleyip kendini izlerken bulabilmeniz çok doğal. 24 saat messenger'i açık gezen her an biri kendini övecek diye bekleyen manyak bir burçtur.

Başak

Titiz Başak virüs programıyla her gün her saniye bilgisayarının içini dışını temizler. Abartır kasayı açar elektrikli süpürgeyle içini temizler. İletisini temizler listesini temizler elinde vileda sopasıyla chatleşir. İletilerinde genellikle sıkça hatta hemen hemen her zaman “Temizlik yapıııoooorummm gelljemmmm” şeklinde tuhaf şeyler yazar.

Terazi

En gıcık burçtur kendileri. Çünkü photoshop’u kapanmaz. Varsa yoksa resim çizeyim onun bunun resmini düzelteyim... Bir kez dedik ya Teraziler el hünerleriyle meşhurdur diye illa cıvığını çıkartırlar. Forumlarda entellektüel sohbetlere dalıp hayatın gerçekliğinin sanal oluşundan bahsedip enteresan bir felsefeye dalarlar. Bunları genelde şiir sitelerinde resim sitelerinde yorum yaparken görürsünüz. Feci derecede yeteneklidirler.

Akrep

Aman aman evlerden uzak. Bunların işi gücü site çökerteyim msn kırayım şifre çalayım. Hayırlı bir şey yapıp msn’den zevce bulup nikah kıyayım demezler. Hacker’dırlar onu bunu önüne gelen ne varsa kırarlar. Sevilmezler kimliklerini gizlerler. İllet bir burçtur.

Yay

Yay burcu kıskançlığı ile tanınan gevşekliği ile terkedilen bir burçtur. Sohbet odalarından çıkmazlar. Yay burcu erkeğinin “su_perisi izmirli_güzel_kız20 prenses_18” gibi nicklere aşırı zaafları olduğu gibi sanal alemin de don juanı olarak bilinirler.

Oğlak

Bir Oğlak’ı sanal alemde tanımak çok kolaydır. Msn’i durmadan açılıp kapanır. Sebebi ise annesi durmadan “yatttt artıkkk” diye bağırdığı için. Burçta tırsma eğilimleri gözlenir ve burç kendini resetler. Genelde sanal alemde bulduğu karşı cinsle buluşmaya gider. Dağ tepe bayır çayır dinlemez gider buluşur ve listesinden engeller. Ayran gönüllüdür. İletisine aldanılırsa yazık olabilir.

Kova

Kova burcunu sanal alemde tanımak çok zordur. Gizemli bir havası vardır. Bu burcun asla ne dinlediğini öğrenemezsiniz. Açmaz. İletisi kısa ve özdür sosyaldir. Burç genelde geceleri online olur sabah ezanıyla kendini reset’ler.

Balık

Balık burcunun en belirgin özelliği sanal alemde oynadığı oyunlardır. Zira onu chat yaparken nadir görürsünüz. Kendini sanal oyunlara adapte eder. Durumu sürekli “dışardadır” otomatik mesajında “Oyun oynuyorumm yazın cevap veriririm” yazar ama cevap verdiğine henüz rastlanmamış ender kozalak burçlardandır.

Burcuna Göre Bebekliğin

Koç (21 mart-20 nisan):
Diğer bebeklere göre acelecidir. Çabuk konuşup çabuk yürürler. İnatçı kişiliğini küçüklüğünden itibaren gösterir. Sevgi gösterilerini çok sever. Cömert olduğundan paylaşmakta zorluk çekmez. Kitaplara düşkündür. Hayal gücü kuvvetlidir sert pratik ve idealisttir. Ona bütün şefkatinizi ve sevginizi verin asi karekteriyle baş etmenin tek yolu onu sevgiye boğmaktır.

Boğa (21 nisan-21 mayıs):
İnatçı bir bebek olmasına rağmen onu yetiştirmek zevklidir. Genelde güçlü ve sağlıklıdır. inatçıdır. Çabuk kırılıp gücenmez saldırganlık yapmaz. Kendi kendine oynamayı sever üzerine varırsanız kavgacı olur. Smirlere karşı çıkabilir. Makul açıklamalar yapılmasını bekler. Müziğe karşı yeteneklidir. Okul hayatında başarılı ve düzenlidir. Ev işlerinede yardımcı olur.

İkizler (22 mayıs-21 haziran):
Çok hareketlidir. Yürümeyi ve konuşmayı çabuk öğrenir. Emeklemeye başladığında anne ve babası yorgun düşer. Özgürlüğünün kısıtlanmasından hoşlanmaz. Zekidir hafızası kuvvetlidir. El becerisi isteyen işlere yatkındır. Taklit yeteneği vardır. Çabuk öğrenir aynı iş üzerinde devam isteği yoktur. Küçük yaşta yabancı dil eğitimi alması iyi olur.

Yengeç (22 haziran-23 temmuz):
Huyu sıkça değişen bu bebek yemeyi içmeyi değişik tatlar almayı değişik renkler görmeyi sever. Çekingendir ama kucaklanmayı ve sevilmeyi ister. Kendi kendine saatlerce oynar. Ama yanlız kalmamaya ihtiyacı vardır; çünkü pek çok şeyden korkar. Sözel derslerde başarılıdır. Tutumludur verilen harçlığı biriktirir.

Aslan (24 temmuz-21 ağustos):
Kendi kendine bırakıldığında neşeli ve keyifli; bırakılmadığı taktirde ise öfkeli saldırgan olur. Kendisiyle ilgilenilmesi hoşuna gider hatta bazen kendini bir kral zannedip etrafında uşak gibi dolanılmasını ister. Çabuk öğrenir zekidir. Sempatik ve sevimliliğiyle insanların ilgisini hemen çeker. Para konusunda cömerttir. Verdiğiniz emirleri genelde reddeder.

Başak (22 ağustos-23 eylül):
Huzurlu ve sakin bir bebektir ama acelecidir de. Yabancıların yanında ağırbaşlı ve sakindir. Aile içinde ise fişek gibidir. Söyleneni yapar problem çıkarmaz. Okulda başarılıdır. Arkadaş canlısı ve güvenilirdir. Sanatsal çalışmalar küçük yaşlarda onu çeker. Araştırmayı sever. Kendisine gösterilen ilgiden şımarmaz.

Terazi (24 eylül-23 ekim):
İyi kalpli ve adildir. Kararsızdır yanlış karar vermekten korkar. Huzur ve sessizlik ister. Çok sevimli olması genelde şımartılmasını sağlar. Şımarık olduğu içinde okulda ve arkadaşlarının yanında denge kurmakta zorlanabilir. Zeki ve mantıklıdır. Tartışmayı sever. Temiz ve düzenlidir. Sanat yeteneği vardır.

Akrep (24 ekim-23 kasım):
Savaşmayı sever. İstediği olmadığı zaman çabuk öfkelenir. Ona patronun kim olduğunu şefkatle şımartmadan göstermek gerek. Sevdiklerine ve arkadaşlarına bağlıdır. Hoşlanmadığı insanlara ise soğuk davranır. Çok kolay kavrayan zekası vardır. Mesleği ne olursa olsun başarılı olur. Enerjisini sarf etmesi için ona ortam hazırlayın. Azarlamalar ve bazı şakalar onda olumsuz etki yapabilir.

Yay (24 kasım-22 aralık):
Neşeli sevecen ve arkadaş canlısıdır. Yanlızlığa dayanamaz. Dürüsttür. Rahat hareket etmeyi ve bağımsız olmayı sever. Çok meraklıdır herşeyi bilmek ister. Kendisine güven duyulduğunda yanıltmaz her işin üstesinden gelir. Onurlandırılmayı çok sever.

Oğlak (23 aralık-20 ocak):
İnatçı azimli ve ısrarlı yapısı ile bıktırabilir. İstediğini mutlaka elde eder. Kendisine bir düzen oluşturmaya oyuncaklarından başlar ve o düzeni bozmaz. Dışarıda gezmek yerine evde vakit geçirmeyi ve anne ve babasının dizinizin dibinde oturmayı tercih eder. Derslerinde sorumluluk sahibidir. Başarısını göstermek için yaygara koparmaz hatta başarılarını başkalarından duyabilirsiniz.

Kova (21 ocak-19 şubat):
İnatçı ve bağımsız bir çocuktur. Bir an bile yerinde duramaz. Kısıtlanmaktan nefret eder. Mantığına uymayan herşeyi tartışmak ister. Okulu sevmese bile arkadaşları sayesinde alışır. Konuşmak ve arkadaşlık yapmak onun için zavkli bir uğraştır. Ona dikkatini toplamayı uyumluluğu ve kendini bir konuya verebilmeyi öğretmek gerekir.

Balık (20 şubat-20 mart):
İstediğini yaptırmayı çok iyi bilirler. Bunu tatlı sözler ve gülücüklerle yapar. Yetenekleri konusunda teşvik edilmediği zaman kendini çok kötü hisseder. Ona güven verin ki kendini keşfetsin. Hassas ve duygusal olduğu için sert davranışlarınız kırılmasına be gözyaşı dökmesine neden olabilir. Çok sempatik ve zekidir. Çok yalan söylemez onun sadece hayal gücü çok kuvvetlidir...

19 Kasım 2009 Perşembe

Liseli Kız

Liseli KızYavaş yavaş tırmanıyordu merdivenleri.Birazdan sağa dönüp sınıfa girecekti.Anlamsız bir güne daha başlıyordu.Kapıdan seyredildi bir sürü liseli.Sınıf aynı sınıf,sıralar aynı sıralar.Değişecek bir şey vardı,o da LİSELİ KIZın ümitleri!!!
Bir kaç gün öncesi saklandı gözlerine.Her zaman ki igbi camdan bakıyordu,okulun kapısının çiftlerini ezberlemişti,ne olmuştuda gelmemişti SEVDİĞİ.Oysa her zaman ki gibi söz vermişti.Çıkış zili çaldığında son kez baktı kapıya ama boşunaydı gelmemişti .Her zaman ki gibi neşesinden uzaktı.Ağır ağır inmişti merdivenleri belki işi çıkmıştı,belki geç kalmıştı tesellilerle kendini avuturken mahalleye gelmişti...Fakat o da ne!!!Neydi bu sevdiğinin kapısının önünde ki kalabalık...!!!Neden ağlıyordu herkes bi anlam veremiyordu LİSELİ KIZ...Dayanamadı yolda ağlayan bir çocuğa sordu...Birden elinde ki kitapları yere düştü...Gözleri kararıyordu,bir ağaç fidanı gibi yere yığıldı kaldıkaldı LİSELİ KIZ...Konuşmak istiyordu,birden hıçkırıklarla ağlamaya başladı...Kimse anlam veremiyordu neden ağladığına...SEVDİĞİNE AĞLIYORDU LİSELİ KIZ...Genç yaşta toprak olan sevdiğine ağlıyordu.Sonra okula geldi,sınıf aynı sınıf,sıralar aynı sıralar...Geçti oturdu camın kenarındaki yerine...!!!!O DA NE!!!!SEVDİĞİ KAPIDAYDI VE EL SALLIYORDU...HIZLA KALKTI KIRILAN CAMIN SESİNİ DUYMADI BİLE ,HIZLA BIRAKTI KENDİNİ BOŞLUĞA...Sınıf arkadaşlarıtoplanmıştı başına ağlıyordu.!!!!O İSE CAM KIRIKLARIYLA KANLAR ARASINDA GÜLÜMSÜYORDU!!!!KIRMIZI GELİNLİĞİ GİYMİŞ OKUL KAPISINDA SEVDİĞİYLE\ELELE DURUYORDU LİSELİ KIZ!!!!!!

17 Kasım 2009 Salı

Avea Sabah 5 Akşam 5 Tarifesi

Faturasız Avea aboneleri ayda 55 kontöre sabah 5′ten akşam 5′e kadar tüm Avea’lılarla ücretsiz konuşabiliyor.
Kayıt olmak için KAYIT yazıp 5055′e göndermeniz gerekiyor.
Kayıt işleminden sonra 30 gün boyunca bu fırsattan yararlanabiliyorsunuz. Pakete kayıt olmak için hattınızda en az 65 kontör olması gerekiyor. Paket süresi dolduğunda yenileme işlemi için tekrar kayıt olmanız gerekiyor. Yenileme için EVET yazıp 5055′e mesaj gönderebilirsiniz. Kayıt mesajları ücretsiz. Paketin yenileme talimatını iptal etmek için ise IPTAL yazıp 5055′e göndermeniz gerekiyor.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Kadının Köpegi kaybolmuş

Günlerdir Köpeği kayboldu diye aglayan ve bu yüzden göz kapaklarını kaybeden kadın en son çareyi kopegın resmını her sokaga asarak aramaya başladı..

Lütfen Aşagıdaki Resimdeki köpegi görenlerin 155 aramaları rica olunur...

Not : Bulana 1 Milyar'a Yakın Ödül verilecekmiş..

Buradan Köpegin Resmine Bakınız..

9 Kasım 2009 Pazartesi

Nicolas Cage



Nicolas Cage Amerikalı oyuncu. Gerçek adı Nicholas Kim Coppola (doğ. 7 Ocak 1964).

1995 yılında En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülünün sahibi olmuştur.

Çocukken birçok oyun ve televizyon şovlarında yer alan Nicolas Cage, bir yaz tatili sırasında San Fransisco'daki Amerikan Konservatuarı'nda tiyatro eğitimi aldı. Los Angeles'ın kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelen Cage, özellikle sürekli, depresyon geçiren annesinin ilgisizliğinden kaynaklanan kötü aile koşulları içerisinde büyüdü. Okuldan nefret ederek bir an önce okulu bitiren oyuncu, ilk olarak kısa dönem TV dizilerinde oynadı. 1982 yapımı " Fast Times at Ridgemont High " filminde küçük bir rol alan Cage böylece sinemaya ilk adımını atmış oldu.

Esas ismi Nicolas Coppola olan ve ünlü yönetmen Francis Ford Coppola'nin yeğeni olan Cage, amcasının " Rumble Fish " ( 1983 ) adlı filminde rol aldı. Aynı yıl kendisini yıldızlığa yükselten filmi " Valley Girl "de oynayan oyuncu, yine yönetmenliğini amcası Coppola'nın yaptığı ve başrolünde Kathleen Turner'ın da yer aldığı " Peggy Sue Got Married " adlı filmde rol aldı.

Deneysel performansları tercih eden yetenekli oyuncu, stüdyo filmlerinden, medyatik gösterilerden ve Hollywood eleştirmenlerinden kaçmayı hep başardı. Cher ile birlikte rol aldığı Norman Jewison'un "Moonstruck"( 1987 ) adlı dönemin aşk filmlerine yeni bir soluk getiren filmde oynadı.

Bu filmdeki performansı ile Coen Kardeşlerin dikkatini çeken Cage, yönetmenlerin " Raising Rizona " adlı filminde yer aldı. Bu iki filmle giderek ünlenen oyuncu, 1990 yapımı " Vampire's Kiss " ve 1992 yapımı " Honeymoon in Vegas " adlı filmlerle çıkışını sürdürdü.

Artık film başına 4 milyon dolar gibi yüksek rakamlar alabilen bir oyuncu haline gelen Cage, Mike Figgis'in bağımsız yapımı "Leaving Las Vegas" ( 1995 ) da düşük bir ücretle görev aldı. İntihar etmeye karar veren bir alkoliği canlandırdığı filmle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar Ödülü'nün sahibi oldu.

Daha sonraki senelerde genellikle aksiyon filmlerinde izlediğimiz oyuncu, Sean Connery ile başrolü paylaştığı " The Rock ", mahkumlarca kaçırılan bir uçağın içerisinde azılı katillerle mücadele eden kahraman eski polisi canlandırdığı " Con Air ", John Woo'nun yönetmenliğini üstlendiği ve başrollerinde John Travolta'nın yer aldığı " Face/Off "ta rol aldı.

Meg Ryan'ın da rol aldığı romantik bir film olan ve ünlü Alman yönetmen Wim Wenders'in " Wing of Desire " adlı filminden esinlenen " City of Angels " ile tarzını değiştiren Nicolas Cage, " Snake Eyes " filmiyle aksiyon filmlerine dönüş yaptı. "Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi" adlı sessiz korku filminin yapılışını konu alan " Shadow of the Vampire "ile yapımcılığa yönelen Cage, 2000 yapımı " Gone in 60 Seconds " için 20 milyon dolar aldı

Oyuncu, aynı yıl içinde çekilen " Aile Babası " isimli filmde, yoğun bir iş yaşamı ile güzel, huzurlu bir yuva arasında seçim yapmak zorunda kalan Jack Campbell karakterini canlandırdı. 2001 yılında " Corelli'nin Mandolini " isimli filmde 2.Dünya Savaşı sırasında bir Yunan adasında köyün güzeli Pelagia'ya aşık olan İtalyan askerini canlandıran oyuncunun son çalışmaları arasında " Ghost Rider ", "The Wicker Man " ve " World Trade Center " isimli filmler yer alıyor.

Muse



Muse, 1994 yılında İngiltere'nin güneybatısında yer alan Devon'da kurulmuş rock grubu.Çılgın sahne şovlarıyla,coşkulu soundlarıyla ve baştan çıkarıcı atmosferiyle her yaştan insanın zevkle dinlediği bir gruptur.Üç kişiden oluşur;

Matthew Bellamy (solist, gitar ve klavye)
Chris Wolstenholme (bas gitar)
Dominic Howard (davul ve vurmalı çalgılar)
Bellamy grubun esas söz yazarı ve başıdır.

Geçmişi [değiştir]Muse, zaman zaman post-Britpop grubu olarak anılsa da onlar bunu kabul etmez. Muse`un Amerikan grunge muzik (Nirvana (grup), Pearl Jam, Soundgarden gibi) ve alternatif Britanyalı grupların (Radiohead ve The Verve) karışımı olduğunu olduğuna atıfta bulunurlar ama gelmiş geçmiş en iyi müzik yapan punk-rock grubu olarakta anılırlar.

Son yıllarda Muse`un popülaritesi yukarda bahsedilen gruplara yetişti. Oysa ki sadece üç kişiden oluşan bu grup on yıldan beri sahnededir


Kurulması ve ilk yıllar (1990'ların ortaları) [değiştir]Aslında okuldayken Muse`un üç elemanı da farklı gruplarda çalıyordu. Kısa bir süre sonra beraber bir grup kurma kararını aldılar ve gruba ilk önce Gothic Plague, Fixed Penalty, Youngblood ve Rocket Baby Dolls gibi isimler koydular (bu grup isimlerinin kronolojisi belli değildir, Muse birçok röportajda birbirine ters düşen bilgiler vermiştir). En sonunda Muse isminde karar kıldılar.

1994 yılında Rocket Baby Dolls adı altında yerel bir müzik yarışmasında sahnedeki her şeyi kırarak birinci oldular. Bunun üzerine elemanlar üniversiteye gitmek yerine müzik de kariyer yapmak istediler.


Başarının gelmesi(1997-2000) [değiştir]Çalışmaları çok sıklıkla olmaya başladı ve bulabildikleri her fırsatta sahneye çıkmaya başladılar.Coşkulu soundlarını , heyecanla harmanlanan görkemli vokalle, bastan çıkarıcı atmosferle, yayılmak için bekleyen sözlerle birleştirmeyi başardılar ve artık kalabalığı toplamaya başladılar.Muse’un Dangerous Records‘tan çıkan iki single’i 1997 Muse ve 1998 Muscle Museum canlı performanslarında satılmaya başlandı ve çabucak tükendi .

1998 de Muse kendini İngiltere‘nin büyük yetenek avcılarının ve birkaç Amerika şirketinin odaklandığı bir grup olarak buldu. Kasımda Muse CMJ ‘de çalmak üzere New York’a uçtu.Göz kamaştırıcı şovlarından sonra Amerika'nın ilgisi çok hızlı bir şekilde büyüdü. İki hafta sonra bu sefer Los Angeles’da Santa Monica rıhtımında kendilerini göstermek için çıktılar.Madonna ‘nin şirketi Maverick Recording zaman kaybetmeyip oldukça cömert bir teklifle grubu kendilerine bağlamış oldu.1999 da ilk albümleri Showbiz ‘i piyasaya çıkardılar. Milyonlarca kopya satan bu albümle beraber Muse kazandığı ödüller ile de basarısını kanıtladı.

Bunlardan bazıları: NME Carling Premier ödülleri “Brand New Band 2000”, Q ödülleri en iyi grup ve en iyi albüm adaylıkları , Kerrang ödülleri en iyi grup ve en iyi canlı performans ödülleri.

Ashley Tisdale



Ashley Tisdale, 2 Temmuz 1985'te küçük bir kasaba olan ve New Jersey'de bulunan Monmouth Country'de doğmuştur. Annesinin adı Lisa, babasının adı Mike'dır. Kendinden büyük,Jennifer adında oyuncu olan bir ablası vardır.
Şarkı söylemek ve rol oynamak her zaman Ashley'nin ilgisini çekmiştir. Bu yolculuğa ilk olarak Bill Perlman sayesinde, 3 yaşındayken başlamıştır. Bugün Perlman Ashley'nin menajeridir. Ashley' ye reklam filmleri ayarlamıştır ve Ashley bugüne kadar yaklaşık 100 adet reklamda oynamıştır. 8 yaşındayken, Broadway'de (Les Miserables'te) rol aldı ve Annie'nin uluslararası ekibinde yer alarak turlara başladı.

Bir düzinede fazla televizyon dizisinde oynadığından beri,”En İyi Televizyon Dizisi - Genç Aktris Ödülü”- Misafir Yardımcı Aktris olarak görevlendirildiği Boston Public’in 2000 bölümünde oynadı.l
2001’de, büyük patlamasını Maggie & Jake Gyllenhall ve James Duvall.’ın oynadığı Donnie Darka filminde yaptı.
Ashley 2005’e kadar ara verdi. 2005’te Disney’in hit dizilerinden olan, The Suite Life of Zack&Cody’de , aynı zamanda 2 yaramaz ikizin (Dylan-Cole Sprouse) de orda yaşadığı, Tipton Hotel’de çalışan tezgahtar kız olarak yer aldı. [Seçmelere London ve Maddie karakterleriyle katıldı. Ve Disney, Ashley’i “Maddie Fitzpatrick” karakterine atadı.]
Haziran 2006’da Disney’in televizyon filmi olan High School Musical’da rol arkadaşları Zac Efron, Vanessa Hudgens, Corbin Bleu,Monique Coleman ve Lucas Grabeel’le yer aldı. Film büyük sükse yaptı. Soundtrack albümü Billboard listelerinin tepesinden inmedi. Lucas Grabeel’le söylediği şarkı the Hot 100 Chart listesinde 35. , öbür şarkısı yani “Bop To The Top” 61. oldu.

Black Eyed Peas



The Black Eyed Peas, Los Angeles kentinde kurulan ABD'li bir hip hop müzik grubudur. 2009 yılı itibariye grubun üyeleri will.i.am, apl.de.ap, Taboo ve Fergie'dir. 2003 yılındaki albümleri Elephunk döneminden beri grup, yaklaşık 27 milyonluk bir albüm ve tekli satışına erişmiştir.

1998-2001: Behind the Front ve Bridging the Gap

Interscope Records ile anlaşma imzalayan grup, ilk albümleri Behind the Front'u 1998 yılında yayımladı. Albümde Akademi Ödülü adayı gösterilen Bulworth filminin özgün film müzikleri albümünde de yer alan "Joints & Jams" adlı tekli de yer almaktaydı. Grubun ikinci albümü Bridging the Gap 2000 yılında satışa sunuldu. Bu albümde de Macy Gray'in de eşlik ettiği "Request Line" teklisi yer almaktaydı. Bu albüm daha başarılı bir satış rakamı yakalayarak 1.2 milyon adet sattı.

2003-2004: Elephunk

Grubun dünya çapında tanınmasını sağlayan albümleri Elephunk, 2003 yılında yayımlandı. Albüm, 2000 yılında grubu terk eden önceki solist Kim Hill'den sonra gruba alınan Stacy "Fergie" Ferguson'ın vokallerini içeren ilk albümdü. Albümden çıkan ilk tekli "Where is the Love?" Justin Timberlake vokalleri içeren bir şarkıydı ve dünya çapında büyük başarı elde etti. Amerikan müzik listelerinde sekiz, İngiltere'de bir numaraya kadar yükselen şarkı, İngiltere'de 2003 yılının en çok satan teklisi oldu. Şarkı Avustralya'da da benzer bir etki göstererek altı hafta boyunca bu ülkede zirveye oturdu.

Albümün ikinci teklisi "Shut Up", yine önceki tekli gibi başarı göstererek İngiltere'de iki numaraya kadar yükseldi. Şarkı, bunun dışında, Fransa, Almanya ve Avustralya'da da zirveye yükseldi. Elephunk, bu şarkıların sayesinde dünya çapında büyük bir satış rakamı elde etti. Özellikle ABD, İngiltere, Avustralya ve bazı Avrupa ülkelerinin her birinde bir milyondan fazla sattı.

Albümün üçüncü teklisi "Hey Mama" da albümün başarılı şarkıları arasında yer alarak birçok ülkede ilk ona girdi. Aynı şekilde Amerikan müzik listelerinde de yirmi üçüncü sıraya kadar yükseldi. Ancak şarkı 2003'te iPod reklamında kullanılınca daha da büyük bir ilgi gördü.

Grubun 2004 yılında düzenlediği Asya konserleri sırasında, apl.de.ap'ın hayatı hakkında bir yazı, sanatçının doğduğu ülke Filipinler'de bir televizyon programında yayınlandı. Maalaala Mo Kaya ("Hatırlar mıydın?") adlı bu programda sanatçının doğduğu yoksul Filipin sokakları gösterildi.

Sonrasında, grubun "Let's Get Retarded" adlı şarkısı, NBA Finalleri için "Let's Get It Started" adıyla değiştirildi. Şarkı dünya listelerinde ilk yirmiye girdi. Şarkıda Carlos Santana da yer aldı. Şarkı 2005'te En İyi Grup Rap Performansı dalında Grammy Ödülü aldı. Bir süre sonra grup The Urbz: Sims in the City adlı oyunda sanal karakterler olarak yer aldı. 2004 yılında düzenlenen albüm turnesi bazıları Afrika'da olmak üzere birçok ülkede konserler içermekteydi.

2005-2007: Monkey Business

Sonraki albüm Monkey Business , 7 Haziran 2005 tarihinde yayımlandı. Albümün ilk teklisi "Don't Phunk with My Heart", büyük bir başarı gösterdi. Şarkı Amerikan müzik listelerinde üç numaraya kadar yükselerek, 2009'da zirveye yükselen "Boom Boom Pow" şarkısına kadar grubun en başarılı teklisi olarak kaldı. Şarkı yine En İyi Grup Rap Performansı dalında Grammy Ödülü elde etti. Bunların dışında şarkı, İngiltere'de üç, Kanada'da da beş numaraya kadar yükseldi. Avustralya'da ise üç hafta boyunca zirveye yükseldi. Bazı radyo istasyonları, şarkıdaki müstehcenliği göz önüne alarak, şarkıyı "Don't Mess with My Heart" şeklinde dinleyicilere sundu.

Albümün ikinci teklisi "Don't Lie", Amerika'da önceki tekliye oranla daha düşük başarı göstererek on dört numaraya kadar çıkabildi. Ancak buna rağmen İngiltere ve Avustralya'da altı numaraya kadar yükseldi. Üçüncü tekli "My Humps" ise yine müstehcen içeriği nedeniyle bazı radyo kanallarında engellendi. Ancak buna rağmen yine de geniş bir dinleyici kitlesi edindi. Allmusic eleştirmeni John Bush, şarkıyı sözleri bakımından sıradan ve sıkıcı olarak nitelendirse de, şarkı Amerikan müzik listelerinde üç numarayı gördü. Ayrıca albüm de Billboard 200 listesinde ilk haftasında iki numarada yer aldı ve bir haftada 295,000 adet sattı. RIAA, albümü bir süre sonra üç kez platin plaket ile ödüllendirdi. Son olarak albümün sonuncu teklisi "Pump It" yayımlandı. Şarkıda "Misirlou"dan örnekler kullanıldı.

Bir hip hop albümü olmasına rağmen, Monkey Business, Jack Johnson'ın akustik gitar çaldığı "Gone Going" adlı bir şarkıya sahiptir. 2005 yılının Eylül ayında grup, "Don't Lie", "Shut Up" ve "Where Is the Love?"ın yeni bir sürümünü barındıran iTunes Originals adlı çalma listesini çıkardı.

2005 yılının sonbaharında grup, Gwen Stefani ile beraber tura çıktı. Grup sonrasında 7 Temmuz 2007'de Live Earth yardım konserlerinin Londra ayağında yer aldı. will.i.am burada yeni şarkısı "Help Us Out"u seslendirdi. Bu şarkı sonrasında kendi solo albümü Songs About Girls'te yer aldı. 21 Mart 2006'da grubun remiks albümleri Renegotiations: The Remixes yayımlandı.

2008-günümüze: The E.N.D

Grubun beşinci stüdyo albümü The END ("The Energy Never Dies")'ın 9 Haziran 2009'da yayımlanacağı bildirildi. "Boom Boom Pow" adlı ilk tekli Şubat 2009'da yayımlandı. Şarkı Amerikan müzik listelerinde zirveye yükselerek Amerika'da bu başarıyı gösteren grubun ilk şarkısı oldu.

Grubun lideri will.i.am, Billboard dergisine The E.N.D. albümünün adının "The Energy Never Dies"tan geldiğini beyan etti. Bu albümün bir müzik günlüğü olduğunu söyleyen will.i.am, ilham kaynağına göre ekleme yapılabilecek bir albüm olduğunu ekledi. Grubun U2 grubunun Amerikan konser ayağında konser vereceği ve MTV için 8 Temmuz'da Malta'ya gideceği bildirildi.

Naz Elmas



16 Haziran 1983 doğumlu olan Naz ELMAS, İstanbul'da dünyaya gelmiş, İlk okulu, 50. yıl Cumhuriyet İlk Öğretim Okulu'nda tamamlamıştır.

Lise hayatını, İngilizce eğitimi veren Özel Kalamış Lisesi'nda 2001 yılında başarıyla tamamlayarak mezun olmuştur.

Girdiği ÖSS Sınavında Yeditepe Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Reklamcılık Yönetimi bölümüne kayıt hakkı kazanmış ancak, liseden beri içinde var olan tiyatro tutkusuyla Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü'ne kayıt olmuştur.

Yeditepe'de son sınıfı okurken Haziran Gecesi'nin başrolünü almış ve kariyerine güzel bir giriş yapmıştır. Daha sonralarda, Candan Öte, El Gibi, Doktorlar gibi dizilerde oynamış ve şuan Nefes adlı dizide oynamaktadır.

Sahneyi kutsal yeri olarak gören Naz Elmas'ın hobileri; tiyatro, ata binmek, yüzmek ve tenis oynamaktır.

İnternet 40 yaşında



Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Leonard Kleinrock’un liderliğinde hayatımıza 1969’da giren internet, 40 yaşına bastı. Prof. Kleinrock, “40 yıl önce internet denildiğinde Facebook, Tweeter ya da Youtube akıllara gelemezdi. Bundan sonraki adım, internetin gerçek anlamda hayata dahil olması. Öyle zaman gelecek ki, konuştuğum duvarlar bana cevap verecek” dedi.

HAYATIN vazgeçilmez bir parçası olan ve teknolojinin en büyük nimeti kabul edilen internet, 40 yaşına bastı. 1969’da Kaliforniya Üniversitesi’nden (UCLA) Prof. Leonard Kleinrock’un liderliğini yaptığı bir grubun, iki bilgisayarı ortak ağ üzerinde iletişim kurabilir hale getirmesiyle başladığı kabul edilen internet serüveninin yeni yaşı törenle kutlandı. İnternetin babası olarak kabul edilen 75 yaşındaki Prof. Kleinrock, “Sıradaki adım, interneti gerçek anlamda hayata dahil etmek. İnternet her yerimizi kaplayacak. Öyle bir zaman gelecek ki, odanın içinde yürüyeceğim ve benim orada olduğumu bilecek. Konuştuğum duvarlar bana cevap verecek” dedi.

ABD ordusunun desteği

İki bilgisayarın birbiri ile iletişim kurması prensibine dayandırılarak başlatılan çalışmalar için ABD ordusunun Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı kapsamında bütçe desteği sağlandığı hatırlatıldı. ‘ARPANET’ adını alan bu projenin, 29 Ekim 1969’da meyvesini vererek bilgisayardan bilgisayara ilk iletişim ağı temellerinin atıldığı vurgulandı.

Demokratikleşme serüveni

İnternetin bir çeşit demokratikleştirme serüveni olduğunu ve herkesin eşit söz hakkının bulunduğunu söyleyen Prof. Kleinrock, “Artık geri dönüş yok. Bunun fişini çekemeyiz. İnternet çağı ortada. 40 yıl önce internet denildiğinde Facebook, Tweeter ya da Youtube’un akıllara geleceğini hiç tahmin etmemiştim. İnternet her geçen gün hayatımızdaki yerini biraz daha artırıyor” yorumu yaptı.

Ateşten sonra en büyük

İnternetin “Ateşin keşfedilmesinden bu yana yapılmış en büyük teknolojik icat” olduğunu savunan Electronic Frnontier kurucularından John Perry Barlow, insanların kâr amacı gütmeden internet özgürlüğü için verdikleri mücadelenin, ‘internet kullanmanın’ engellenemez bir insan hakkı haline geldiğinin göstergesi olduğunu dile getirdi.

Çok ayrı bir güç

ABD’de kendi ismini taşıyan blog sitesi ile ünlü Arianna Huffington internetin, insanların bakış açılarını değiştirdiğini söyledi. İnternetin olaylara farklı açılardan bakılmasını sağlayarak kendini düşünmek yerine toplumu ve dünyayı dışardan görmesine yardımcı olduğunu söyleyen Huffington, “İnternet çok ayrı bir güç” dedi.

Bugün 1.7 milyar kişiyi kavradı

1985’te, 16 milyon kişi elektronik posta ile haberleşebilir hale gelmişken, asıl sıçrama, web tarayıcılarının devreye girmesiyle gerçekleşti.2001 yılında 513 milyon kişi internete bağlanabildi.Bugün dünyada 1.7 milyar kişinin internete bağlandığı tahmin ediliyor.

Balonu görüp internetten bildiren 40 bin Dolar alacak

İNTERNETİN 40 yaşına basması nedeniyle, ABD kıtası genelinde 10 büyük uçan balonu iki gün boyunca gökyüzünde serbest dolaşacak. Gördüğü balonunun nerede olduğunu bilgisayar kullanarak haber verecek olan ilk kişi, 40 bin Dolar para ödülü kazanacak. Bu yolla internetin ne derece yaygınlaştığı da ortaya çıkacak.

İlk denemede sistem çöktü

29 Ekim 1969’da mühendis, bilgisayar uzmanı Leonard Kleinrock ve arkadaşlarının UCLA’daki laboratuarlarına konulan büyük gri kutu, yüzlerce kilometre uzaklıkta Stanford Araştırma Enstitüsü’ndeki (SRI) başka bir bilgisayara bağlandı.

Üniversite öğrencisi Charley Kline, UCLA’dan SRI’daki makineyle bağlantı kurmak için ‘login’ komutunu kullanacaktı. Ancak ilk deneme, ara birim işlem yapıcı için fazla geldi ve sistem daha şifreyi yazamadan çöktü.

Uğraşlar sonucunda bağlantı kuruldu, ancak bundan sonraki süreç daha yavaş işledi. 1981’e gelindiğinde şebekeye sadece 213 bilgisayar bağlanabilmişti.

6 Kasım 2009 Cuma

Recuva (Silinen Dosyaları Geri Getirme) Programı

Sisteminizden yanlışlıkla veya bilerek sildiğiniz herhangi dosyayı geri getirmek istediğinizde kullanabileceğiniz ve başarılı bir sonuç elde edeceğiniz Program Recuva’nın en son sürümü 1.32.44 indirilebilir ve kullanılabilir durumdadır. Ayrıca Türkçe olması kullanımınızı kolaylaştırır.

Lisans: Ücretsiz
Boyut: 3.60 MB
İşletim Sistemi: Windows Tümü
Dil: Türkçe
Sürüm: 1.32.444 (Son Sürüm)

1 Kasım 2009 Pazar

Metin Özülkü ve Ercan Saatçi Küfür

Fenerbahçe TV‘deki programda Metin Özülkü ile Ercan Saatçi arasında geçen seviyesiz diyalog milyonlarca Cimbom'luyu ayağa kaldıracak..