18 Mayıs 2009 Pazartesi

Türk Telekom’a mahkûm değilsiniz!

Yazar: Kemal Özer
eposta@kemalozer.com
Türk Telekom'un işletmesinin yüzde elli beşi, üç yıl önce (25.07.2005) 6,55 milyar dolara, yirmi bir yıllığına Oger Telecom'a devredilmişti.

Oger, özelleştirme bedelinin 1,3 milyar dolarını devir teslimde, 1,4 milyar dolarını 13 Kasım 2006'da, geriye kalan kısmını olan 4,31 milyar doları ise 28 Mart 2007'de ödemişti.

Türk Telekom özelleştirilmeden önce 2003 ve 2004 yıllarında vergilerden sonra birer bucuk milyar dolardan 3 milyar dolar net kar elde eder.

Şirketin kârı, özelleştirmenin yapıldığı 2005 yılı sonunda 2,1 milyar dolar, 2006 yılında ise 2,5 milyar dolar iken, 2007 yılında vergi sonrasında net kar 2,6 milyara dolara ulaşır.

2008 Nisan'ında kamu hissesinin yüzde kırk beşinin, yüzde 15'de halka arz yöntemiyle 1,9 milyar dolara satılmıştı.

Yapılan açıklamada TT, 2008 yılının ilk altı ayında 870 milyon dolar kâr elde etmiş. Yıllık vergiler sonrasında 2 milyar doları bulan kârları yeterli bulmamış olmalılar ki, birkaç gün önce telefon ücretlerine yüzde 5 daha zam yaptılar.

Bu rakamlarda ciddi bir gizem daha olmalı. Çünkü özelleştirmeye kadar TTNet, Türk Telekom içinde bir birim iken, 2005 yılında Rekabet Kurulu'nun kararı ayrı bir şirkete dönüştürüldü. Türk Telekom'un açıkladığı net kârlarda 5 milyondan fazla ADSL abonesi olan TTNet kârları dâhil edilmemiş olmalı. Bu şirketin karşıları konuşulmadığına göre TTNet'in gelirlerini de göz ardı etmemek gerekir.

Türk Telekom'un yeni patronunun ödediği parayı kaç yılda çıkaracağı ayrı bir konu. Özelleştirme herkese açıktı ve ağzının suyu akan herkes girip biraz daha fazla vererek alabilirdi ama almadılar.

Türk Telekom'a hakkında bir eser oluşturacak kadar anısı olan biriyim. İlerleyen zamanlarda yazma fırsatı doğar umarım. Ancak Türk Telekom zamları ile ilgili çok önemli bir anımı bu vesileyle aktarayım.

2003 yılı 22 Ocak günü İnternet Kurulu toplantısında konuşan kişi Türk Telekom'un çiçeği burnunda genel müdürü Mehmet Ekinalan. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ında aralarında bulunduğu otuz kadar kurul üyesine hitap eden Ekinalan; Türk Telekom tarifelerini çok pahalı bulduklarını en kısa zamanda yüzde yetmişlere varan indirimlere gideceklerini anlattı.

Sıkı durun bu konuşmanın üzerinden on gün kadar geçmişti ki Türk Telekom tarifelerine yüzde otuz dolayında zam yaptığını açıkladı. 2004 Temmuzunda ise yeni tarife sistemine geçerek yüzde 84 zam yaptığı halde tüm tüketicileri indirim yapıyorum diye kandırmaya kalkmıştı da Reklam Kurulu indirim denilen tarife ile ilgili reklamları durdurup para cezası vermişti. Bunun üzerine de Genel Müdür Ekinalan 'indirim yok zam var ' demek zorunda kalmıştı.

Türk Telekom'un numaralarını tüketicisi çok iyi biliyor. Doğal tekel olmanın tüm olumsuzluklarını ve dayatmalarını yaparak bu günlere hep birlikte geldik.

Bir gerçeği daha belirtmekte yarar var. Türk Telekom tarifelerini hazırlar ve düzenleyici ve denetleyici kurul olan Telekomünikasyon Kurulu'nun onayına sunar. Kurul'un onayı ile tarifeler uygulamaya geçer. Hikmetinden sual ediyoruz ki maalesef TK, TT'nin noteri gibi her gelen zam talebini onaylar. En azından kamuoyuna aksi bir açıklama yapılmadığı için bu böyle bilinmektedir.

Bu kadar kârlı bir şirketin her zam talebinin onaylanması size de manidar gelmiyor mu? TK'nın, TT yanlısı daha doğrusu devletçi yaklaşımları yüzlerce İnternet şirketinin sonunu getirdi. Bu sayede milyonlarca hatta milyarlarca dolarlık yatırımlar çöpe gitti. Ve hala rekabetin önündeki en büyük engel ne yazık ki devlet korumasındaki TT dersek abartmış olmayız.

Eski ADSL abonelerini 'keriz' yerine koyup, kafese yenilerini eklemek için eskilere pahalı, yenilere indirimli tarifeler uygulayan, hiçbir hizmet vermediği halde sabit ücret uygulaması yapan, sabit ücret almak için teknik bir zorunluluk olmadığı halde ADSL abonelerine sabit hat dayatması yapan, zamlarını ve kampanyalarını Cem Yılmaz'ın komik bile olmayan absürt reklamları ile örtbas etmeye çalışan Türk Telekom ve tarife atraksiyonları ile okus pokuscu cep telefonu şirketleri alternatifsiz değil. Onlara mahkûm değiliz.

Nasıl mı?

Aslında yeni bir şey söylemeyeceğim. Birçok İnternet kullanıcısı çok iyi biliyor. Örneğin her ay üç yüz YTL dolayında sabit telefon faturası ödeyen ben, uzun zamandır VoIP telefon kullanıyorum. Aylık faturam sabitte [sabit ücret ve faks kullanım bedeli olarak] kırk elli liraya gerilerken cep faturam ise elli atmış lira sevilerine inmiş durumda.

Ev yahut işyerinizde bir ADSL hattınız varsa aylık 5 YTL'ye; içinde Türkiye'nin de olduğu dünyanın hemen her yerindeki sabit hatları ücretsiz arayabilirsiniz… Üstelik ek hiçbir bedel ve süre sınırı olmadan... Bu sistem sayesinde cep telefonlarını da dakikası 0,07 avro veya 0,1 doları geçmeyen fiyatlarla arayabiliyorsunuz.

Bu hizmetleri kullanmaktan dolayı Türkiye'nin iletişim sektöründe yüzde ellilere varan vergilerden kaybı olacağını düşünebilirsiniz. Bırakında onu ÖİV'yi yaygınlaştırarak sektörü baltalayan ve 2004'den bu yana vergiyi kaldırmak için Maliye Bakanı'nın kapısında yalvaran Ulaştırma Bakanımız düşünsün. Nede olsa devletin gelirlerinden o sorumlu. Siz cebinizin hesabını yapın.

Bu servisi veren birçok firma var ve hiçbirini tanımıyoruz. Buradan isimlerini verecek durumda değiliz. Aram motorlarına VoIP gibi kelimeler girerek bu firmaları bulabilirsiniz. Elbette yirmi otuz liralık bir USB telefon makinesi almanız da gerekecek.

Tüketici alternatif kanalları tercih etmeye başlayınca mecbur olmadığını gösterecektir. Şimdi tam zamanı.

0 yorum:

Yorum Gönder